Avrupa Konseyi’nin karar organı olarak görev yapan Bakanlar Komitesi, bugünden itibaren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nce (AİHM) verilen ama üye devletlerce bugüne kadar uygulanmamış kararları ele alacak ve bundan sonra atılması gereken adımları kararlaştıracak.
Bu toplantılarda Türkiye, aralarında Osman Kavala ile eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın davalarının da olduğu 6 yasal süreçle ilgili yer alacak. Bunlar arasında, AİHM’in 2020 yılının Mayıs ayında sonuçlandırdığı ve Türkiye’nin derhal serbest bırakması gerektiğine hükmettiği ancak Türkiye tarafından uygulanmayan Osman Kavala ile ilgili karar farklı bir öneme sahip. Bakanlar Komitesi, Eylül ayında yaptığı toplantıda Kavala’nın 30 Kasım’a kadar serbest bırakılmaması durumunda Türkiye’ye karşı “ihlal süreci” başlatılmasını gündeme alacağını kaydetmişti.
26 Kasım’da yapılan duruşmada, Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesi gözlerin Strasbourg’da yapılacak toplantılara çevrilmesine neden oldu.
YAPTIRIM GELEBİLİR
Üçte iki çoğunluk sağlanması halinde Türkiye’ye yaptırıma varacak bir süreç başlamış olacak. Bu durumda Türkiye, Azerbaycan’dan sonra bu prosedüre tabi tutulan ikinci ülke olacak.
İLİŞKİLERİ BOZABİLİR
Avrupa Birliği ile müzakerelerinin tamamen donduğu, ilişkilerin geleceğinin belirsiz olduğu bir dönemde Avrupa Konseyi’nden çıkacak olumsuz bir kararın Ankara’nın Batı ile ilişkilerinde yeni bir soğukluğu tetikleyeceği öngörülüyor. Siyasi niteliğinden dolayı Bakanlar Komitesi’nin alacağı karar, sadece Kavala değil Selahattin Demirtaş ve diğer siyasi davalarla ilgili olarak da Ankara’nın daha fazla hukuki ve siyasi baskı görmesine yol açacak bir gelişme olarak değerlendiriliyor.