“TEKNOFEST 2022 Karadeniz” hazırlıkları kapsamında Samsun’da bulunan T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı ve BAYKAR Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Samsun Üniversitesi Ballıca Kampüsünde Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi ile Mühendislik Fakültesinin 2021-2022 eğitim-öğretim yılı açılış dersi için öğrencilerle bir araya geldi. Öğrencilerin coşkulu karşılamasıyla derse başlayan Selçuk Bayraktar, geçmişten bugüne havacılık tarihinden ve kendi hayatından örnekler sundu.
“TÜM TEKNOLOJİLERİMİZ BÜYÜK MÜCADELELERLE HAYATA GEÇTİ”
BAYKAR’ın kuruluş hikayesini aktaran Bayraktar, gençleri teşvik edecek fikir ve tavsiyelerinin yanında Milli Teknoloji Hamlesi’nin önemini hatırlatarak, “Bizler için aslolan menzil değil mücadelenin kendisidir. Bu serüvenin ilk adımı olan Bayraktar Mini İHA’dan bugüne geliştirdiğimiz tüm teknolojilerimiz, büyük mücadelelerle hayata geçti. 2004 yılında bir yandan araştırma görevlisi olarak Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde yüksek lisansıma devam ediyordum, diğer yandan Mini İHA projemizi Savunma Sanayii Müsteşarlığına sunmak için çalışıyorduk. Hedefimiz, Mini İHA sınıfında da olsa ilk milli tasarım insansız hava aracını ülkemize kazandırmaktı. O dönemde Türkiye savunma sanayiinde neredeyse tamamen yurt dışına bağımlıydı. Hele ki hava araçları söz konusu olduğunda ithal menşeli ürünlerden başkasını konuşmak bile mümkün değildi. Hiç unutmam, savunma sanayiindeki bir bürokrata projemizi sunduğumuzda ‘Evladım, akıllı çocuklarsınız. İyi okumuşsunuz, çalışmalarınız da iyi. Ama bakın yabancılar almış başını gitmiş. Onlara yetişmemiz asla mümkün değil. Siz en iyisi bu işlerle uğraşmayın. Siz aramızda köprü olun, tercümanlığımızı yapın yeter, daha da fazla zorlamayın’ demişti. Bizim de mücadelemiz burada başladı.” dedi.
“ANNEMİN NASİHATLARI ZOR ZAMANLARDA BİZE GÜÇ VERDİ”
Bayraktar, konuşmasının devamında “O zaman anladık ki, bu toprakların bize yüklediği sorumluluk çok büyük. Milli İHA geliştirme serüveninde Bayraktar ailesi olarak hep birlikte çalıştık. Babam rahmetli Özdemir Bayraktar son nefesine kadar azim ve gayretle çalıştı. Evlenene kadar evim olmadı, hep iş yerinde kaldım. Biz henüz doğmadan kartlı bilgisayarlarda yazılım yapan annem Canan Bayraktar, ‘Oğullarım, bu geliştirdiğimiz teknolojiyi her türlü engellemelere, entrika ve yıldırma politikalarına rağmen Türk ordusunun şerefli evlatlarının hizmetine sunmamanız halinde sizleri başarısız addedeceğimin bilinmesini, süt hakkım olarak niyaz ediyorum’ demişti. Bu nasihat en zor zamanlarda bile bizlere güç verdi. Bizim hedefimiz, yazılımları yurt dışında tasarlanan montaj uçaklar yapmak değil, en kritik uçuş-kontrol sistemlerini kendimizin geliştirdiği İHA’ları semalarımızda uçurmaktı. Bizim hedefimiz, bürokrasinin koridorlarında değil, havada uçabilen uçaklar yapmaktı. Allah’a şükürler olsun, hedefimizden hiç şaşmadık. Uçaklarımız hep sahada, cephe hattında görev yaptı. Biz de teknik ekibimizle beraber bu sistemlerin en iyi şekilde geliştirilmesi için ilk günden itibaren güvenlik güçlerimizle sahadayız. Eğer bugün kendi sınıfında dünyanın en iyisi kabul edilen insansız hava araçlarına sahipsek bu başarının altında güvenlik güçlerimizle eşgüdüm halinde, adeta omuz omuza verdiğimiz mücadele yatıyor.” ifadelerini kullandı.