İzmir Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekipleri, Aliağa ilçesinde tarihi eser kaçakçılığı yapılacağına yönelik aldığı istihbari bilgiler ve yapılan teknik takip sonucu iki adrese operasyon düzenledi. Operasyonun ilk aşamasında bir evde gerçekleştirilen aramalarda 5 adet Bizans dönemine ait sikke, 4 adet kemik saç iğnesi, 19 adet Osmanlıca el yazması kitabın yanı sıra muhtelif dönemlere ait toplam 59 adet tarihi eser ele geçirildi. Operasyonun ikinci aşamasında ise bir depoya baskın düzenlendi. Depoda yapılan aramalarda 269 tarihi eser ve 18. yüzyıla ait 27 adet boyalı tablo ele geçirildi. Operasyonda ele geçirilen toplamda 364 adet tarihi eser, İzmir Müze Müdürlüğü’ne teslim edilirken, sorumlular hakkında Aliağa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldı.
KAFATASLARI ORJİNALLİĞİNİ KORUYOR
Ele geçirilen eserler hakkında İzmir Müze Müdürü Hünkar Keser bilgiler verdi. Hünkar Keser, “Ele geçirilen etnografik eserler arasında Amazon Ormanları’nda yaşayan bir ‘Jivaro’ kabilesine ait ‘Tsantsa’ adına verilen kafatasları var. Jivaro kabilesi, düşmanlarını öldürdükten sonra kafalarını kestikten kesip bir haftalık bitkisel işlemden geçiriyor. İşlemler sonucunda kafatasları küçültülerek portakal büyüklüğüne getiriyor. ve bunları da kurutup kahramanlıklarını göstermek amacıyla boyunlarına asıyorlar. Bu kabile aynı zamanda düşmanlarının ruhunun dışarı çıkmaması için kafataslarının ağız kısmını dikmiş ve kulaklarına çakıl taşı koymuşlar. O dönemde yaptıkları mumyalama tekniği neticesinde kafataslarındaki saçlar, kaşlar ve kirpikler günümüze kadar aynı şekilde duruyor” dedi.
“TÜRBANLI TÜRK” TABLOSU
Hünkar Keser, operasyonda ele geçirilen ve aralarında Kur’an-ı Kerim’in de bulunduğu yazma eserler hakkında tarihlendirme çalışması yapacaklarını söyledi. Keser, “Tablolarımızın geneli 18. Yüzyıla ait. Bunların hepsinin orijinal olduğunu düşünüyoruz, hepsi yağlı boya tablolar. Sanat değerleri ve sanatsal açıdan değerlendirmeyi uzmanlarımız ayrıca yapacak. Bir tanesi de ‘Türbanlı Türk’ olarak adlandırılmış bir tablo. Oldukça özel ve güzel bir tablo” dedi.
Keser ayrıca, hukuki süreçlerin tamamlanmasının ardından meşei tespit edilen eserlerin kendi ülkesine gönderileceğini söyledi.