67 yaşındaki Fuller 1987’de Tunbridge Wells kasabasında iki ayrı saldırıda Wendy Knell ve Caroline Pierce’ı öldürmüştü. Fuller, Kent şehrinde elektrikçi olarak çalıştığı iki morgda da 12 yıl boyunca, aralarında çocukların da bulunduğu cesetlere tacizde bulunmuştu.
ÖMÜR BOYU HAPİS
Maidstone Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya katılan mağdur yakınları, Fuller için “alçak, hasta ve sapkın” bir “hayvan” ifadelerini kullandı. Yargıç Cheema-Grubb karar duruşmasında Fuller’a “Yaptıklarınız bu toplumda çok büyük üzüntüye neden oldu. Eylemleriniz doğru ve insani olan her şeye karşı ve anlaşılmaz. Ölülerin itibarına saygı göstermediniz” dedi.
Fuller, iki cinayet için iki ömür boyu hapis ve diğer suçlarının her biri için de 12 yıl hapis cezası aldı.
“BU OLAYDAN BERİ BİR GECE BİLE RAHAT UYUYAMADIM”
Öldürülen Knell’in annesi Pamela, “Ömrümüzün sonuna dek hiçbir tesellimiz olmadan bu kayıpla yaşamak zorundayız. Bu olaydan beri bir gece rahat uyumadım. Bugün bile kendi başıma dışarı çıkmaktan endişe duyuyor, yanıma bir erkek yaklaştığında donup kalıyorum.” diye konuştu.
Caroline Pierce’ın annesinin ifadesi ise Savcı Katrina Frost tarafından okundu. Fuller’ın “ailesiyle normal bir hayat sürdürmeye devam eden” bir “hayvan” olduğu, kendilerinin hayatının ise “asla aynı olmadığı” belirtilen ifadede, “Kızımın hasar görmüş bedenini teşhis etmek zorunda kaldığım günü asla unutmayacağım” denildi.
SORUŞTURMA 2,5 MİLYON STERLİNE MAL OLDU
Sağlık Bakanı Sajid Javid, hastanede çalıştığı süre boyunca Fuller’dan nasıl şüphelenilmediği ve işlediği suçların “etkileri” konusunda bağımsız bir soruşturma başlatmıştı. Soruşturmayı yürüten ekip, DNA tekniklerindeki son gelişmeler ve 2,5 milyon sterline mal olan polis operasyonları sayesinde iki cinayeti Fuller’ın işlediğinin tespit edildiğini açıkladı.
Fuller cinayetlerin sanığı olarak 2020’de tutuklandığında, Heathfield’daki evinde yapılan aramada, morgdaki cesetleri taciz etmesiyle ilgili görüntülere ulaşıldı. Evdeki dosyaların bir kısmı, 2008 ila Kasım 2020 yılları arasında süren tacize ilişkin görüntüleri, mağdurların isimlerini de içeriyordu. Bunlar arasında üç çocuk da bulunuyordu.
GECE VARDİYALARINDA MORGA GİRİP CANSIZ BEDENLERE TACİZDE BULUNDU
Fuller, 1989’dan beri hastanelerde elektrikçi olarak çalışmış, Eylül 2011’de kapanıncaya dek Kent ve Sussex Hastanesi’nde görev yapmıştı. Ardından Tunbridge Wells Hastanesi’ne transfer edilen Fuller, tutuklanıncaya değin tacizlerine burada devam etti.
Olayla ilgili soruşturmada, Fuller’ın gece vardiyalarında çalıştığı ve diğer personel çıktığında morga gidip “aynı cesetleri ziyaret ettiği” belirtildi. Savcı Duncan Atkinson, “David Fuller sistematik olarak ve defaatle kadınların ve kız çocuklarının cesetlerine cinsel tacizde bulundu. Suç işlediği süre boyunca en az 102 kadını taciz ettiği sanılıyor” dedi. Bunlar arasında 9 yaşında bir kız çocuğu, 16 yaşında iki kız çocuğu ve 100 yaşında bir kadının da olduğunu söyledi.
Dokuz yaşındaki kız çocuğunun annesi, “Çok mutlu bir çocuktu. Senin yaptıkların bunu değiştirmeyecek” diyerek Fuller’a seslendi. Annesi hakkında konuşan bir kadın ise “böylesine ahlaksızlığı” anlamanın zor olduğunu belirterek Fuller için “alçak, hasta ve sapkın” ifadelerini kullandı.
SUÇLU OLDUĞUNU KABUL ETTİ
Önceki duruşmada, Wendy Knell’e ölümü sırasında veya sonrasında tecavüz edildiğini gösteren veriler olduğu belirtilmişti. Knell, 23 Haziran 1987’de evinde öldürülmüş, ertesi gün erkek arkadaşı onu yatağında ölü bulmuştu.
24 Kasım’da evinin önünden kaçırılan Caroline Pierce’ın başına gelenler hakkında ise fazla şey bilinmiyor. Komşuları çığlık attığını duymuş, ancak cesedi kaçırıldıktan üç hafta sonra evinden 40 mil uzakta bulunmuştu.
Kasım’da başlayan davada Fuller suçlu olduğunu kabul etti. Çalıştığı morglarda, kimliği tespit edilen 80’i aşkın kurbanla ilgili 44 suçlama da dahil 51 ayrı suçu da kabul etmişti.
