İçişleri Bakanlığı dün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde işbaşı yaptırılan personelden; 455’inin PKK/KCK, 80’inin DHKP-C, 20’sinin MLKP, 2’sinin MKP, ayrıca bazılarının FETÖ ve diğer terör örgütleriyle iltisaklı olduğu iddialarına ilişkin özel teftiş başlattı.
TEPKİLERİN ARDINDAN KAMERA KARŞISINA GEÇTİ
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da gelen tepkilerin ardından bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne terör teftişiyle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu’nun açıklamaları esnasında kendi şirketi üzerinden örnek vermesi de dikkat çekti.
“KİM İŞ ARKADAŞI OLARAK BÖYLE İNSANLARLA YÜRÜMEK İSTER?”
Soylu, “Siz eğer bir personelin alım kriterlerini, bu ülkenin temel olarak güvenlik esasına dayandırmaz da FETÖ’den ihraç edilenleri, polisin şehadetinde parmağı olanları, PKK ile ilgili olanları ve nihayetinde sözde kendisinin din görevlisi olarak tanımlayıp bu konuda dini istismar edenleri bir kurumun içerisine alırsanız bu normal mi? Hanginiz iş arkadaşı olarak böyle insanlarla yürümek istersiniz?
“BEN DE ŞİRKETİME ADAM ALACAĞIM ZAMAN ADLİ SİCİL KAYDINA BAKIYORUM”
Güvenlik soruşturmaları kanunumuz nettir. Kurumların yetkileri bellidir. Böyle bir şey çıktıktan sonra Valiliğe müracaat etmelisiniz. Bu kişilere de durumu anlatırsınız. Ama bunu da personel yöneticiliği için işe aldığınız birine yaptırmamalısınız. Devletin muhatabı burada büyükşehir belediyesinin kamu yöneticileridir, örneğin genel sekreterleridir. ‘Bunları işe alacağız bir bakar mısınız’ denilmelidir. Benim de küçük de olsa bir şirketim var. Ben de işçi aldığım zaman elbette adli sicil kaydına bakıyorum ama benim öyle bir yetkim yok, sonuçta özel sektördeki bir şirket sahibiyim orada. Ama bakın kamuya adam alıyorsunuz siz burada. İSKİ’de suyun başına bir kişiyi alıyorsunuz. Oraya kimin geldiğini gördüğünüz adamları işe alıyorsunuz. Yarın öbür gün İSKİ’nin İGDAŞ’ın başına bir şey gelirse biz nasıl hesap verebiliriz. Bizim derdimiz terörle mücadeledir.” dedi.