Geçtiğimiz hafta Gaziantep’te 4 yaşındaki Asiye Ateş, oturdukları sitenin bahçesinde pitbull cinsi iki pitbull tarafından saldırıya uğradı. Olayın kamuoyuna yansımasının hemen ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, belediye başkanlarına çağrıda bulundu.
Erdoğan, belediye başkanlarıyla yaptığı toplantıda “Sahipsiz hayvanların yeri sokaklar değil barınaklar olduğunu unutmamalıyız” dedi. Erdoğan’ın bu sözleri üzerine sosyal medyada yaka paça toplanan sokak hayvanlarının görüntüleri yayılmaya başladı. Yaşanan bu olaya hayvanseverlerden tepki yağdı.
Konuyla ilgili Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat, Cumhuriyet.com.tr’ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“BELEDİYELER BU İŞE BÜTÇE AYIRMIYOR”
“Sokak hayvanlarının büyük çoğunluğunu bilinçsiz, marka düşkünü insanlar tarafından petshoplardan bir hevesle alınıp sonrasında o heves geçince sokağa terk edilen hayvanlar oluşturuyor. Hayvanlar geometrik hızla çoğaldığı için de belediyeler hayvanları kısırlaştırmakla baş edemiyor ve gün sonunda sokaklarda sürüler halinde dolaşıp insanlara saldıran, trafik kazalarına, zehirlemelere kurban giden, barınaklarda açlıktan veya soğuktan donarak ölen köpeklerle karşılaşıyoruz Bizler de sokaklarda sürüler halinde kontrolsüz şekilde hayvanların gezmesini istemiyoruz ancak bunun yolu onları hapishane tipi bakımevlerine tıkmak değil kısırlaştırmak, petshop ve üretim çiftliği ticaretine son vermek ve internet üzerinden satış düzenine son vermekten geçiyor. 2004 yılında çıkan mevcut Hayvanları Koruma Yasası ve Yönetmeliklerine göre belediyeler hayvanların doğalarına uygun olacak şekilde bakımevi kurmakla, sahipsiz sokak hayvanlarını aşılayıp, kısırlaştırıp öncelikle aldığı yere bırakmakla yükümlüdür. Agresif olan hayvanlar ise rehabilite edilmelidir. Türkiye’de bunun yapılabileceği tek bir tane düzgün hayvan bakımevi bulunmuyor. Belediyeler bu işi angarya görüp, bütçe ayırmıyor. Barınak dediğimiz şey bir bakımevidir, yani nasıl siz hasta olduğunuzda bir hastaneye gidiyorsunuz ve tedavinizi tamamlayıp çıkıyorsunuz aslında barınakta böyle bir şeydir”
“NEREYE GÖTÜRDÜLER BELLİ DEĞİL”
Türkiye’de hayvan bakımevi anlayışının çok yanlış olduğunu belirten Şenpolat, bu olay hayvan sevmeyenlerin, ortalıkta hayvan görmek istemeyenlerin desteklediği bir olay. Görüntüleri görüyorsunuzdur. Hayvanları alıp götürüyorlar ama nereye götürüldükleri belli bile değil. Barınağa mı götürüldüler, öldürüldüler mi, ne yaptılar belli değil. Biz bir Hayırsızada olayının daha yaşanmasından korkuyoruz” dedi.
“BU ÜLKENİN KADERİNİ DEĞİŞTİRMEMİZ GEREKİYOR”
“Siz bir alandaki köpekleri toplayıp barınağa tıkarsanız çevreden gelen köpekler çok daha rahat beslenme ve üreme olanaklarına kavuştuğu için popülasyon hızla eski hâline döner” diyen Şenpolat, “Buna “vakum etkisi” denir. Yıllarca bu ülkede köpekler itlaf edildi, neden popülasyon kontrol altına alınamadı? İşte bu vakum etkisi sebebiyle. Dolayısıyla, hayvanları kısırlaştırıp aldığınız bölgeye geri bıraktığınızda orada popülasyon sabit kalır, bir müddet sonra da maalesef ki sokak hayvanlarının ömrü çok uzun olmadığı için oradaki köpek nüfusu sönümlenir. Popülasyonu kontrol altına almanın yegâne yolu köpek ticaretinin sonlanması, kısırlaştırma ve aşılat politikası ile ancak mümkün olur. Ama niyet sorunu çözmek ya da bilenleri dinlemek değil güçsüzleri sesi çıkamayanları kendilerini savunamayanları bilinçsiz bir hayvanseçer yüzünden mahkum etmektir. Bizim ülkenin bu kaderini değiştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
“ERDOĞAN’DAN RANDEVU TALEP ETTİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan konuyla ilgili randevu talep ettiklerini ancak kabul edilmediğini söyleyen Şenpolat, “Yakın zamanda meclisteki partilerle konu hakkında tekrar çözüm için görüşeceğiz. Kendilerine çözümün bizde olduğunu, sadece dinlemeleri gerektiğini, aksi takdirde bu olaylarla her sene karşılaşacağımızı anlatmayı planlıyoruz. Keşke Erdoğan’da randevu talebimize olumlu yanıt verseydi” ifadelerini kullandı.