CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığındaki Ekonomi Masası Heyeti, Tekirdağ’da iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi.
Öztrak, kentteki bir otelde düzenlenen toplantıda yılın Ahisi Erol Balık’a plaket verdikten sonra yaptığı konuşmada, muhalefetin ekonomi politikaları olmadığı söylentilerinin doğru olmadığını söyledi.
Ekonomi Masası Heyeti’ndekilerin devlet tecrübesi olan ve çalışan insanlar olduğunu ifade eden Öztrak, “Şunu görüyoruz, bugün artık iş insanı, sanayici, esnaf, çiftçi, işçi her şeyi en az devlet kadar iyi biliyor. Onlar da dünyada iş yapıyor bir kısmı. Dolayısıyla devletin artık her şeyi ben bilirim dememesi lazım.” dedi.
Öztrak, kapsayıcı ve sürdürülebilir sanayileşmenin desteklenmesi, yenilikçi dijital altyapının güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Bugün en önemli problemlerden birinin enerjinin pahalılığı olduğunu vurgulayan Öztrak, şöyle devam etti:
“Dolayısıyla herkesin erişebileceği temiz, güvenilir, sürdürülebilir, çağdaş enerji altyapısını kendi ürettiğimiz enerjiyle birlikte kurmamız lazım. Gıda güvenliğini sağlamamız gerekiyor. Planlı tarımı desteklememiz gerekiyor. Şu ana kadar hükümet hala ayçiçeği destek fiyatını açıklamadı. Avans fiyatı var ortada. Primi de açıklamadı. 12 lira avans fiyat verdi. Şu anda dışarıdan öyle bir ayçiçeği geliyor ki fiyatlar 10 liranın altına düşüyor. Çiftçi bu fiyatlarla önümüzdeki yıl ekim yapamaz. Ayçiçeği üreticisinin şu anda satmakta olduğu ürün olağanüstü artmış olan girdi fiyatlarıyla satılıyor. Bu fiyatlarda ayçiçeği üreticisi ürününü satarsa çok açık söyleyeyim önümüzdeki sene ayakta duramaz. Ayçiçeği en azından 12, 13 lira bir fiyat verilmesi lazım. Onun üstüne de 3 lira devlet prim vermesi lazım ki ayçiçeği üreticisi rahat bir nefes alsın.”
Öztrak, tarımda, sağlıkta, enerjide ve savunma sanayisinde kendi kendine yeten ülke olmak için kamucu politikalar izleyeceklerini dile getirdi.
“Her yaşta sağlıklı ve kaliteli yaşamı güvence altına alacağız”
6’lı masa olarak Ekonomik ve Sosyal Konseyi çalıştıracaklarını söylediklerini anımsatan Öztrak, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ulusal Vergi Konseyi’ni Cumhuriyet Halk Partisi olarak kurmamız gerekir diye düşünüyoruz. Aksi taktirde vergi politikalarında sizlerin katkısını sağlamamız mümkün olmuyor. Büyümenin kapsayıcı olması bir başka önemli unsur. Yani zenginliği hakça paylaşmamız lazım. Bunu artık dünyanın en gelişmiş ülkeleri dahi söylüyor. Yoksulluğa son vereceğiz. Her yaşta sağlıklı ve kaliteli yaşamı güvence altına alacağız. Herkes nitelikli eğitime ulaşacak, yaşam boyu öğrenim fırsatlarından yararlanacak.”
Kişisel ve bölgesel eşitsizliklerle mücadele edeceklerini vurgulayan Öztrak, “Emeğin milli gelirden hakça pay almasını sağlayacağız. Hiç kimse büyüme sürecinden dışlanmayacak. Doğumdan itibaren herkes fırsat eşitliğine sahip olacak.” diye konuştu.
“Avrupa Birliği’yle üyelik müzakere sürecini başlatacağız”
Öztrak, yeni stratejilerle enflasyonu ve cari açığı düşüreceklerini dile getirdi. İktidara gelmeleri durumunda izleyecekleri politikalar hakkında bilgi veren Öztrak, “Bir kere hemen hukuk devleti ve parlamenter sistemin inşasıyla ilgili düzenlemelere başlayacağız. Makro ekonomik politikalarımızı sürdürmek de olacak. Bunun yanında bir de mesela Avrupa Birliği’yle müzakere sürecini, üyelik müzakere sürecini başlatacağız.” ifadelerini kullandı.
Öztrak, alınması gereken tedbirlerin de bulunduğunun altını çizerek şunları kaydetti:
“Esnafın borcunun yeniden yapılandırılması, faizlerin silinmesi, çiftçinin borcunu yeniden yapılandırılması, yatırım malları üzerindeki özel tüketim vergilerinin kaldırılması, organize sanayi bölgelerinin genişletilmesi, bunlara çok daha ucuz hatta sıfır maliyetle, sanayiciye arsa teminini sağlayacak birtakım düzenlemelerin yapılması. Bunları yaptığınız andan itibaren istikrar döngüsü çalışmaya başlıyor, enflasyon düşer, dolarizasyon düşer ve ülkede istikrar artar. Son olarak kaliteli yatırım ve büyüme ortamına geçmeye başlarız. Üretken yatırımlarla belirlilikte artış olur. Kapasite artırıcı yatırımlar başlar. Dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm alanlarında mesafeler kaydetmeye başlar. İstihdam da artış olur, ücretlerde artış olur, gelir dağılımı adaleti sağlanır, oradan da Türkiye sürdürülebilir, nitelikli, kapsayıcı, insan odaklı kalkınmaya geçer.”
Konuşmanın ardından program, basına kapalı devam etti.