ANKARA – Diyarbakır’da 20 Eylül 1992’de katledilen Kürt muharrir ve gazeteci Musa Anter’in vefatına ait açılan davanın 36’ncı duruşması Ankara’daki Sıhhiye adliyesinde bulunan Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı.
1990’lı yıllarda Kürt vilayetlerinde JİTEM tarafından işlenen zorla kaybetme ve katliamlarla ilgili yürüyen JİTEM ana davası ve 1993 yılında ‘Yeşil’ kod isimli Mahmut Yıldırım tarafından öldürülen Ayten Öztürk cinayetiyle birleştirilen Musa Anter belgesinin 20 Eylül’de zamanaşımı nedeniyle düşme riski bulunuyor.
CHP Milletvekili Yıldırım Kaya, HDP Milletvekilleri Fatma Kurtulan, Kemal Peköz, Abdullah Koç’un ortalarında bulunduğu çok sayıda sivil toplum ve meslek örgütü temsilcisi duruşmayı izledi.
MAHKEME LİDERİ: ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA DURUŞMA GÜNÜ VERECEĞİZ
Sanıklar ortasında yer alan Hamit Yıldırım’ın avukatı, müvekkilinin sıhhat meseleleri nedeniyle duruşmaya katılmadığını belirtti. Mahkeme heyeti de kendilerine mazerete dair dokümanın ulaşmadığını söyledi.
Musa Anter’in oğlu Dicle Anter duruşmada birinci konuşmak isteyen isim oldu. Mahkeme lideri bu esnada, “Önümüzdeki haftaya duruşma günü vereceğiz” dedi.
Anter, buna ait de beyanda bulunacağını tabir ederek, “Babamın davasıyla ilgili söylenecek kelam kalmadı. Zorluklarla karşılaştık. Kürtler içim kabus üzere günlerdi. Adaletin A’sını dahi ağzımıza alamıyorduk. Dava vakit aşımına uğrama riski altında. Vakit aşımı bir insanlık kabahati olduğunu eklemek istiyorum. Milletlerarası hukuk alanında da gayretimizi sürdüreceğiz. Faili aşikâr cinayet 30 yıldır çözülemedi” diye konuştu.
AK Partili Orhan Miroğlu’nun olay gecesi yaralandığını, davaya sahip çıkmadığını söylemesi üzerine Miroğlu’nun avukatı Anter’e reaksiyon gösterdi. Anter avukatın müdahalesine karşın beyanına devam etti ve Musa Anter davasına ait hiçbir iktidarın olumlu adım atmadığını söyledi, “30 yıldır devam eden bu davanın peşini bırakmayacağız. Biz olmazsak gelecek jenerasyonlar devam edecek” dedi.
‘ZAMAN AŞIMI UYGULANMAMALI’
İnsan Hakları Derneği Eş Lideri Öztürk Türkdoğan, davanın vakit aşımı kapsamında kıymetlendirecek dava olmadığını, insanlığa karşı cürüm kapsamında ele alınması gerektiğini belirtti, “Zaman aşımı uygulanmamalı. Mahkemenin bu türlü bir kanısı varsa vazgeçmenizi talep ediyorum. Biz hakikatin ne olduğunu öğrenmek istiyoruz. Hakikat açığa çıkmadan çeşitli adap kararlarını anayasaya uymayan formda yorumlamanın yeni ihlaller yaratacağını düşünüyorum. Bu duruma düşmemek gerekir” dedi.
Davadaki Musa Anter’in öldürülmesine ait belgenin ayrılması gerektiğini geçmişte talep ettiklerini, karar oluşturulmadığını belirten Türkdoğan, “Şimdi ayırma kararı veremezsiniz sayın lider. Ayırıp vakit aşımı uygulayamazsınız. Ayırma kararımızı kabul etmediniz artık ayırırsanız bu ihlale neden olacaktır” sözlerini kullandı.
AK Partili Orhan Miroğlu’nun avukatı Serhat Mendilcioğlu ise belgeye insanlığa karşı cürüm soruşturması talep ederek dilekçe sunduklarını söyledi. Şahit anlatımlarını hatırlatan Mendilcioğlu, “Bu sözler JİTEM’in varlığını ve cinayeti JİTEM’in işlediğini kabul ediyor” dedi. Vakit aşımı kararı uygulanmamasını isteyen Avukat Mendilcioğlu, İsveç’ten iadesi istenen sanık Abdulkadir Aygan’ın dinlenmeden karar verilmemesini istedi, “Müvekkilimin davayla ilgilenmediği söyleniyor. Müvekkilim kimse bu davayla ilgilenmezken yüzden fazla akil beşerden imza toplayıp şikayette bulunmuştur. Biz her davayı yakından izliyoruz.” diye konuştu.
Sanık Savaş Gevrekçi’nin avukatı ise müdafi tarafının dava sürecini uzattığını argüman ederek, “Zaman aşımı kararı uygulanmasını” talep eti. Sanık Hamit Yıldırım’ın avukatı ise, “Medyatik ortamdan yararlanmak için beyanlarda bulunmaktadırlar. Müvekkilim hakkında ‘tetikçi katil’ demektedirler. Müvekkilimin masumiyet karinesi zedelenmektedir. İsimli denetim kurallarının esnetilmesi gerekmektedir. Haftaya aslında vakit aşımı dolmuş olacak” tabirlerini kullandı.
DURUŞMA VAKİT AŞIMINDAN BİR GÜN SONRAYA, 21 EYLÜL’E ERTELENDİ
Sanık Hamit Yıldırım’ın isimli denetiminin kaldırılması yahut esnetilmesini talebini reddeden mahkeme heyeti orta kararını açıkladı. Heyet Musa Anter’in vefatına ait kamu davasının konusunun insanlığa karşı kabahat olması ve davanın vakit aşımına tabi olmaması istikametindeki taleplerin önümüzdeki celse değerlendirmeye alınacağını söyledi. Bir sonraki duruşma Musa Anter’in 30’uncu mevt yıldönümünden bir gün sonraya, vakit aşımı tarihinin başladığı 21 Eylül 2022’e ertelendi.