Borsalarda dün görülen satış baskısı ile ABD’de resmen ayı piyasası görüldü. Borsa İstanbul dün gerilerken, bugün bir miktar alım ile güne başladı. Dolar/TL’de bugün bir miktar gerileme görülürken, euro/TL yeniden 18 TL’nin üzerinde. Tüm varlıklarda ise bugün başlayacak olan Fed toplantılarının yarın açıklanacak kararı bekleniyor.
BIST 100 endeksi güne yüzde 0,66 oranında 16,59 puan artışla 2.526,73 puandan başladı
Küresel piyasalarda görülen satış ağırlıklı seyrin etkisiyle Borsa İstanbul’da da BIST 100 endeksi, dün günü yüzde 1,30 oranında düşüşle 2.510,14 puan seviyesinden tamamlarken, bugün yurt içinde veri gündemi sakin olacak. Yurt dışında ise Almanya enflasyonu ve ekonomide önemli bir gösterge olan ZEW endeksi izlenirken, İngiltere’de işsizlik verisi ile güne başlanacak. ABD’de üretici enflasyonu takip edilirken, piyasasının odak noktasında ise yarın açıklanacak Fed faiz kararı var.
Oynaklık konusunda risklerin canlı olduğunu hatırlatan uzmanlar, yatırımcıları temkinli olmaları konusunda da uyarıyor.
Teknik olarak endekste düşüşlerde 2.480 ve 2.440 seviyeleri destek konumunda bulunurken, yükseliş yönünde ise direnç konumunda 2.560 puan öne çıkıyor.
Dün ayı piyasasına giren ABD ve Avrupa’da vadeli endeksler toparlanıyor
Dün Wall Street’te küresel piyasalarda yaşanan sert düşüşler ile kapanışta Dow Jones 800 puandan fazla değer kaybederek günü yüzde 2,79 oranında düşüşle 30.516,74 puandan, S&P 500 endeksi ise yüzde 3,88 oranında düşüşle 3.749,63 puandan tamamlarken, Mart 2021’den bu yana en düşük seviyesini görerek ocak ayında görülen rekor seviyenin yüzde 20 altında kalmasıyla ‘ayı piyasasına’ girdi. Nasdaq endeksi ise yüzde 4,68 oranında kayıpla 10.809,22 puana geriledi.
Bu sabah vadeli endekslerde bir toparlanma gözlenirken, Asya tarafında tahvillerin borsalarda baskı oluşturduğu görülüyor.
ABD ve Avrupa’da tahvil getirilerinin son yılların en yüksek sevilerine çıkmasının etkisiyle yüzde dün Wall Street’te yüzde 2,8-4,7 arasında, Avrupa’da da yüzde 1,5-2,7 arasında düşüşler yaşanmasının ardından gelen toparlanma bir tepki hareketi olarak değerlendiriliyor.
Sabah saatlerinde Dow Jones sanayi vadeli endeksi yüzde 0,85, S&P 500 vadeli endeksi yüzde 1,09 ve Nasdaq 100 vadeli endeksi yüzde 1,4 oranında artıda seyretti.
Avrupa’da ise FTSE 100 vadeli endeksi yüzde 0,62, FDAX yüzde 0,85 ve Eurostoxx 50 vadeli endeksi yüzde 0,74 yukarıda işlem gördü.
Piyasalarda gözler Fed’in bugün başlayacak Federal Açık Piyasa Komitesi toplantısından yarın çıkacak kararlarda olacak. Toplantıdan 75 baz puanlık bir faiz artırımının çıkması beklentisi ise yükseliyor.
Asya borsalarında küresel piyasalardaki satıcılı seyir etkili olurken, Japonya Merkez Bankası (BoJ) getiri eğrisi hedefi doğrultusunda tahvil alımlarını artırınca satış baskısı bir miktar törpülendi. Japonya’da Nikkei 225 endeksi gün sonunda yüzde 1,3, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,5, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 0,2 ve Güney Kore’de Kospi endeksi de yüzde 0,5 oranında geriledi.
Tahvil piyasaları karıştı
Tahvil piyasalarında görülen etkili satışlar küresel çapta tahvil getirilerini uzun zaman sonra görülmeyen bölgelere taşıdı. ABD 10 yıllık tahvil faizi 11 yılın zirvesi olan yüzde 3,36 seviyesini görürken, 3, 5, 10 ve 30 yıllık tahvillerde getiri eğrisi de bu eğilimini sürdürüyor.
Bu ortamda artan dolar talebi de dolar endeksini 20 yılın zirvesi olan 105,2 seviyesine taşıdı.
Fed’in bugün başlayacak ve yarın kararın açıklanacağı toplantısında yüksek oranda 75 baz puan faiz artırımı beklentisi oluşurken, dünkü fiyatlamalar ile 2023’ün ortasında da yüzde 4 faiz seviyesi öngörülüyor.
Avrupa’da ise ekim ayında 125 baz puan faiz artışı beklentisi ile ECB’nin en azından 2 kere 50 baz puanlık artırım yapacağı tahmin ediliyor. AB’de 10 yıllık tahvil faizlerinde artan satış baskısı son 9 yılın en yüksek seviyelerine ulaşırken, İtalya’nın 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4’ü aşınca, aşırı borçlu olan İtalya ve Yunanistan gibi ülkeler açısından durum problem oluşturabileceği düşüncesiyle ECB’nin radarına girdi.
Japonya MB BoJ, dünyada agresifleşen para politikalarının aksine tersine sakinliğini korurken, getiri eğrisi kontrolünde hedeflere yönelik endişeler ile tahvil piyasaları satış baskısına maruz kaldı. Dolar karşısında değer kaybeden Japon Yeni’ni korumak için henüz bir adım atılmazken, tahvil alımlarına ara verebileceği sinyallerine karşın uzun dönemli varlıklar da içinde olmak üzere alıma yöneldi.
Dolar/TL’de dün yüzde 0,8 oranında değer kazancı ile 17,26 seviyesi görülürken, bugün sabah saatlerinde bir miktar gerileme ile 17,2168 seviyesinden işlem gördü. Euro/TL ise 18,01 seviyesinden işlem gördü. Euro/dolar paritesin de 1,045 seviyesinden karşılık buluyor.
Altın 4 haftanın en düşük seviyesinden toparlanıyor
ABD dolarının önde gelen para birimleri karşısında değer kazanması, tahvil getirilerinin son yılların en yüksek seviyelerine çıkmasının etkisiyle dün 4 haftanın en düşük seviyesini gören altın bugün toparlanıyor.
Fed’in piyasanın endişe ettiği kadar şahin bir karar almayacağı beklentilerinin de etkisiyle spot altın fiyatı şu sıralarda düne göre yüzde 0,52 artışla 1828,73 dolar seviyesinden işlem görüyor. Altın fiyatı 1810,90 dolar/ons ile 19 Mayıs’tan bu yana görülen en düşük seviyeyi test etmişti.
Spot altın fiyatında toparlanmanın 1832 dolar/ons seviyesine kadar devam etmesi bekleniyor. Buranın geçilememesi ve Fed’in agresif bir faiz artırımına yönelmesi halinde 1808 dolar/ons seviyesine kadar geri çekilme olabileceği belirtiliyor.
Arz endişeleri petrol fiyatlarını yükseltiyor
Libya’nın petrol üretiminin 1 milyon varil/gün azaldığı haberlerinin tetiklediği arz endişeleri petrol fiyatlarını yükseltiyor.
Küresel ekonomide büyümenin yavaşladığı tahminleri ve Çin’de devam eden COVID tedbirlerinin akaryakıt talebinde toparlanmayı yavaşlatacağı değerlendirmelerine rağmen bu sabah ICE’de Brent petrolünün varil fiyatı 123 doların üzerinde çıktı
ICE’de Brent petrol düne göre 71 cent artışla 122,98 dolar/varil seviyesinde, NYMEX’de de Batı Teksas petrolü şu sıralarda 70 cent artışla 121,64 dolar/varilden işlem görüyor.
Piyasalarda gözler Fed toplantısında. Fed’in ne kadar şahin bir karar alacağı, bunun ABD ekonomisine sınırlayıcı etkisinin olup olmayacağı piyasalara yön verecek.
İlgili