Olay, Kastamonu’nun merkeze bağlı Hasköy köyünde 2014 yılının Kasım ayında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 17 yaşındaki M.B., evinde tabanca ile baş kısmına 2 kurşunun isabet etmesi neticesinde hayatını kaybetti. Yaşanan olayın ardından gözaltına alınan Ş.B., olay tarihinde verdiği ifadesinde üzerini değiştiği sırada tabancasını tutmak için kızına verdiği ve bu sırada tabancanın ateş alması neticesinde kazara M.B.’nin kendini vurduğunu söylediği iddia edildi. Adliyeye sevk edilen Ş.B., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
7 YIL SÜREN SORUŞTURMADA GENÇ KIZIN CİNAYETE KURBAN GİTTİĞİ İDDİA EDİLDİ
Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturma yaklaşık 7 yıl sürdü. Soruşturmanın tamamlanmasıyla birlikte 2020 yılında baba Ş.B. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde ‘kasten öldürme, kendini savunamayacak yakın akrabayı öldürme” suçundan dava açıldı.
CUMHURİYET SAVCISI’NDAN AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEBİ
Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava görülmeye devam etti. Duruşmada Cumhuriyet savcısı mütalaasını açıkladı. Cumhuriyet Savcısı, mütalaasında toplanan deliller neticesinde sanıkların sözüne itibar edilemeyeceği, Ş.B.’nin 18 yaşından küçük çocuğunu kasten öldürdüğü, olayı gizlemek için sakladıkları, bu sebepten ötürü ‘alt soya ait çocuğu öldürme’ suçundan dolayı sanık baba Ş.B.’nin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep etti.
“BEN KIZIMI ÖLDÜRMEDİM”
Mütalaanın ardından baba Ş.B., yaptığı savunmada, “Mütalaayı kabul etmiyorum. Beraatımı talep ediyorum. Ben kızımı öldürmedim. Üzerimi değiştirmek için gömleğimi çıkarttığım sırada tabancayı kızıma verdim. O sırada tabanca ateş aldı ve kızıma isabet etti. Beraatımı talep ediyorum” dedi.
Mahkeme heyeti, 17 yaşında evlenmek isteyen kızı M.B.’yi öldürdüğü gerekçesiyle tutuklu sanık baba Ş.B.’yi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.