Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, bugün kaleme aldığı yazısında 2 Temmuz 2021’de Euraban firmasından Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gönderilen ihtarnameyi yazdı.
Pehlivan’ın aktardığına göre; Alman şirket Eurabau, TMSF ve kayyum atanan şirketler tarafından dolandırıldığını ileri sürüyordu. Adım adım verilen sözlerin tutulmadığını Cumhurbaşkanlığı’na şikâyet eden Almanlar, şöyle diyordu:
“Aile bireylerimize kadar can ve mal güvenliklerimizin tehdit edildiği hususları da bilginiz dahilindedir. Belirttiğimiz tüm bu hususlar, hukuka aykırı işlemler olması nedeniyle sözleşmenin geçerliliği hususunu gündeme getirdiği gibi dolandırıcılık, tehdit, vs. gibi pek çok suçu oluşturmaktadır.”
Dokuz sayfalık ihtarname, kalem kalem zarar
Pehlivan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ve dokuz sayfalık ihtarnamenin sonunda iddia edilen alacaklar kalem kalem yazıyordu. Buna göre Alman şirket, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’ndan 2 milyon 786 bin euro ve 86 milyon 601 bin lira para istiyordu.
Peki, ihtarnamedeki “tehdit edildik” iddiası neye dayanıyordu?
Yanıt olabilecek bir şikâyet 29 Ocak 2020’de İstanbul’da polise yapılmıştı. Alman şirketin Türk temsilcisi Zeynel Gündoğ, Dumankaya’nın eski sahiplerinden Barış Dumankaya tarafından tehdit edildiğini öne sürüyordu. Gündoğ, “Başımın kesilip, PKK bayrağına sarılıp, Bremen’de bulunan ailemin de dahil olduğu bahçeye atılacağını, söylediler” iddiasındaydı. Dumankaya’nın yalanladığı bu tehdit önce polis tutanağına, sonra Cumhurbaşkanlığı’na gönderilen ihtarnameye geçmişti.”