Feramuz Erdin
Bilginin en ulaşılabilir olduğu bu çağda, gerçek bilgiye ulaşabilmek ise hem şuur hem de yetenek gerektiriyor. Önüne gelen bilgiyle yetinenlerin sonu maalesef “kandırılmak” oluyor. Bağlantıdaki bu “gerçek üstü” periyodunda kusurlu kararlar vermemek ve ziyana uğramamak için yanlışsız bilgi yayan sağlam “deniz fenerleri” bulmak ve rotanızı ona nazaran belirlemek gerekiyor.
MANİPÜLASYON
Manipülasyon bugün yatırım borsalarından telefonla dolandırıcılığa kadar çabucak her yerde karşımıza çıkan bir usul. Siyaset kurumu ve istihbarat örgütleri de vakit zaman manipülasyon formülüne başvurabiliyor. Burada edinilmek istenen yararlar çok farklı olsa da genelde birbirine emsal formüller kullanılıyor.
En son yaşadığımız kanlı Taksim saldırısından sonra da bu türlü oldu. Hakikat kanaldan gerçek bilgiler alınamayınca, halkın bir kısmı bu hareketi gerçekleştiren PKK’nın açık ve bilinmeyen irtibat kanallarından yayılan kirli ve aldatıcı bilgilere prestij etmeye ve hatta bunları yaymaya başladı. Toplumsal medya kullanımına getirilen kısıtlamalar ise ülke içi bağlantısı sekteye uğratırken, örgütlü odaklar VPN ve yurt dışında yerleşik ögelerini kullanarak kirli propagandayı rahatlıkla yayabildiler.
Neyse ki ortalarında Odatv’nin de bulunduğu kamuoyunu yönlendirmede tesirli olan birtakım medya kuruluşları kısıtlı haber alma kaynaklarına ulaşarak halka hakikat bilgi aktarılmasına ön ayak oldu.
SOSYAL MEDYADAKİ PALAVRA HABER ORANI YÜZDE 42
Yapılan araştırmalarla dünyadaki flaş haberlerin yüzde 10’unun toplumsal medya üzerinden iletildiği ortaya konmuş durumdadır. Bunun karşılığında palavra haberlerin ise yüzde 42’si toplumsal medya üzerinden yayılmaktadır. Yani değerli bir olayın akabinde sıcağı sıcağına toplumsal medya akışımıza dökülen ilgisiz- alakasız ve kapalıdan hudut uçlarımıza dokunarak bizi tahrik eden haberlerin gerçek olmama ihtimali çok yüksektir!
Bazı kriz durumlarında daha doğrulanmamış olan ham bilgilerin de çeşitli saiklerle kurum yetkililerince ortalığa saçılması ise sonradan önemli irtibat kazalarına ve kurumsal prestij kayıplarına yol açabilmektedir.
O nedenle kriz irtibatı, kurumsal hiyerarşi ve işleyiş dışında, bambaşka bir yetkinlik gerektiren önemli bir husus olarak ele alınmalıdır.
Her durumda, o kurum içindeki kimi filtreleme ve düzeltme süreçlerinden geçerek kurumsal bağlantı kanallarından çıkan ve tekrar kurumsal haber iletim kanalları tarafından çeşitli sistemlerle doğrulanmış bilgilere prestij edilmesi gerçek bilgiye ulaşmak açısından büyük değer taşıyor.
YÜKSEK PERDEDEN KONUŞANLAR KAYBEDER
Diğer yandan, Türk kamu yöneticileri ile siyasetçilerinin çok gergin ve kışkırtıcı bir lisan kullanması, öbür mahsurlarının yanında, verilmek istenen iletinin yanlışsız verilmesinin önündeki en büyük pürüzdür. Karşı tarafı itham ederek yahut hakaret ederek başlayan her bağlantının tartışma ile sonuçlanacağı belirlidir. Bu üslup, verilen kıymetli bir bilginin de ortada kaybolmasına neden olmaktadır.
Bu son olayda da yaşandığı üzere İçişleri Bakanı ile birtakım bağlı bürokratlarının daima saldırgan, azarlayıcı ve itham eder bir lisana müracaat etmeleri artık terk edilmesi gereken bir üsluptur. Maslow’un gereksinimler teorisinde fizyolojik gereksinimler ve güvenlik birinci iki sırayı almaktadır. Yani beşerler karnının doyup doymayacağını ve inançta olup olmadığını tabiatı gereği her vakit sorgular. Esasen idarelerin iki ana misyonu de refah ve güvenliği sağlamaktır.
Bunları temin etmek üzere istekli olan hükümet üyeleri ile bürokratların temel misyonu işini gerçek yapmak ve ardından de halkı gerçek biçimde bilgilendirmektir. Bu vazifenin şahsî olarak ağır ve yıpratıcı hale geldiği birtakım durumlarda istifa etmek başka bir seçenektir.
2023 DAHA DA GÜÇ GEÇECEK
Dünyada 2023’ün başta iktisat olmak üzere birçok alanda kuvvetli geçeceği birçok kurumsal öngörülere yansımış durumda. İktisattaki global daralma ve hatta sakinlik riski, birçoğu yakın coğrafyamızda yaşanan bölgesel çatışmalar ve toplumsal istikrarsızlıklar 2023’ün genel durumunu şimdiden belirlemiş oldu.
Tüm bunlara Türkiye’de ilkbaharda yapılması beklenen genel seçimler de eklenince, 2023’ün Türk halkı için her manada daha hareketli geçeceğini söylemek mümkündür. Hele ki kimi kaynaklarca öne sürüldüğü üzere seçim sürecinin gergin ve çatışmalı geçmesi ihtimali başta seçmen olmak üzere tüm siyasalların ve kamu kurumlarının şimdiden birtakım önlemler alması gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Bunlardan en kıymetlisi de ülkenin her alanında gergin, ayrımcı ve bir oburunu dışlayıcı lisanın terk edilmesidir.
Gergin ve kızgın taraflar ortasında sağlıklı bir bağlantı kurulamayacağı üzere, var olan sonlu bağlantının berbat niyetli şahıslarca manipüle edilmesi ihtimali her vakit daha fazladır.
Feramuz Erdin