Hatay’daki en büyük sıkıntılardan biri pak suya erişim oldu. Antakya’daki çadır kentte kalan depremzedeler, içmek için pet şişeyle su geldiğini, bulaşık, tuvalet üzere muhtaçlıkları için suyun etraf ilçelerden tankerlerle taşındığını söyledi. Buna karşın depremzedeler, içme suyuna her an ulaşamadıklarını belirtti.
‘KULLANMA SUYUNU KUYUDAN ALIYORUZ’
DHA’nın haberine nazaran, Hatay’da sarsıntı nedeniyle kentin su dağıtım şebekeleri de hasar gördü. Hem kullanma hem içme suyu açısından kentin birçok noktasına su verilemedi. Su sorunu, etraf ilçe yahut vilayetlerden tankerlerle taşınan sularla çözülmeye çalışıldı. Kimi depremzedeler ise kentteki küçük dere yahut su kuyusu üzere tehlikeli olduğu düşünülen su kaynaklarından muhtaçlığını gidermek istedi.
Çadırda kalan Fevzi Kurtoğlu ve Ender Kurtoğlu, birçok sıkıntıyla birlikte en büyük problemlerden birinin, pak su olduğunu söyledi. Kurtoğlu, duş yapamadıklarını, akraba yahut tanıdıklarının yıkılmayan meskenlerine tehlikeli olmasına karşın haftada bir gitmeye çalıştıklarını anlattı. Depremzedeler, şebeke suyunda zahmet yaşandığı vakit gönüllülerin de içme suyu getirdiğini fakat istedikleri her an ulaşamadıklarını söyledi. Kimi depremzedeler ise bulaşık ve gibisi işler için kullanma suyunu yakındaki su kuyusundan aldıklarını lisana getirdi.
Çadır yahut konteyner kent dışındaki alanda kurdukları çadırlarda yaşayan Suriyeli depremzede aile ise su muhtaçlıklarını yakındaki küçük dereden sağlamaya çalışıyor. Suriyeli aile, hem içme suyu hem de kullanma suyu açısından sorun yaşadıklarını anlattı.
‘SU DENETİMDEN GEÇTİKTEN SONRA GETİRİLİYOR’
Öte yandan birçok noktaya kurulan yahut heyetimi devam eden çadır yahut konteynerlerde alan altyapısı, su ve elektrik şebekelerine bağlanıyor. Çadır ve konteyner kentlerde oluşturulan su depolarına, tankerle su getiriliyor ve banyo, tuvalet, çamaşır üzere gereksinimlerde kullanılıyor. İçme suyu da AFAD tarafından pet şişelerle paketli olarak gönderiliyor.
Antakya’daki çadır kentin idare lideri Abdülmecit Özmen, 300’e yakın çadırda 1500 kişinin kaldığını, işçiyle birlikte sayının 1650’yi bulduğunu belirterek, “İçme suyunu kapalı sulardan sağlıyoruz, öbür suları da denetimleri yapılarak Serinyol tarafından tankerlerle taşıyoruz. Bu tankerlerden verilen suların üzerine ‘içilemez’ diye de bilhassa vurguluyoruz. Kimi yerlerde kaçak olabilme ihtimaline karşı, o suyu içme suyu olarak kullanmalarına müsaade etmiyoruz. Yalnızca duş, çamaşır, tuvalet üzere alanlarda kullanabiliyorlar. Bu su, denetimlerden geçtikten sonra Serinyol bölgesinden getiriliyor, sabah ve akşam iki defa su desteği yapılıyor. Ortada ıstırap yaşanırsa da 25 tonluk tankerlerle buraya su gönderiliyor” dedi.
‘ŞEBEKE SUYU VERİLDİĞİNDE TAŞIMAYI DURDURACAĞIZ’
Çadır kenti yaparken kentin su şebekesine bağladıklarını ve altyapının hazır olduğunu lisana getiren Özmen, “Şu an vanamız kapalı. Kentte kimi noktalardaki patlaklar, genel şebeke suyunda dert olduğu için verilmiyor. Sorun giderildiğinde çabucak verilebilecek. Şu an şebekeye su verilemiyor, problemler nedeniyle işlerimiz taşıma suyla yürüyor lakin altyapımız hazır, şebekeye su verildiğinde taşımayı durduracağız. İçme suyunu pet şişelerle hazır sular, her sabah tüm çadırlara eşit formda dağıtım yapıyoruz. Muhtaçlık olması durumunda kalabalık olan çadırlarda, zati her çadırın bir kimlik numarası da var, ona nazaran ekstra su desteği yapıyoruz” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)