Türkiye’de bir bölümün rahatsız olduğu askeri alandaki teknolojik gelişmeler, ABD’de birilerinin dikkatini çekmeyi başardı.
Emir Hüseyin imzalı makalede Türkiye’nin ürettiği SİHA ve İHA’ları dünyanın birçok bölgesinde görmenin mümkün olduğu vurgulanarak, ülkemizin yaptığı bu teknolojik savaş aletlerinin Azerbaycan’a savaş kazandırdığı kaydedildi.
İşte Forbes’ta yayınlanan, ‘’Türkiye hiper savaş yeteneği olan ordu kuruyor’’ ifadeleriyle yer alan o makale:
Türkiye’nin savunma bütçesi yılda 20 milyar doların biraz üzerinde, fakat bu küçük bütçeyle elde ettikleri şey ufuk açıcı. Türkiye’nin bir Kürt isyanına karşı çıktığını, Katar’ı KSA ve BAE ile ortasındaki soğuklukta desteklediğini, Suriye’de kıymetli operasyonlara katılırken Libya’da GNA’yı desteklediğini düşünün.
Bütün bunların yanı sıra, Türk müdahalesi Azerbaycan’a Dağlık Karabağ’ın Ermenistan’a karşı savaşını kazandırdı. Ve artık Türkiye, Rusya ile ortasındaki soğuklukta Ukrayna’ya hatırı sayılır bir dayanak veriyor.
700’DEN FAZLA SAVUNMA SANAYİ PROJESİ VAR
Son Türk askeri gelişmelerinden çıkarılacak kıymetli bir ders, özerkliğin ağır kullanımı yoluyla uygun maliyetli güç projeksiyonudur. 20+ milyar dolarlık Türk savunma bütçesi, NATO’nun en büyük ikinci silahlı kuvvetini ayakta tutuyor ve tıpkı vakitte şu anda 700’den fazla başka savunma projesi yürüten yerli bir savunma sanayisini beslemek için akıllı yatırımlara yer açıyor.
Bu projeler gelecekteki savaşlara bir bakış sağlar ve yelpazeyi tesir alanları, savunma ve akın yetenekleri ortasında genişletir ve donanım ve yazılımı içerir.
Birkaç örnek:
Kargu Drones: Tam otonom anti-personel ve anti-zırhlı quadcopter drone’lar. 5 km menzil ve 30 dakika dayanıklılık ile Kargu drone’ları tek operatör tarafından konuşlandırılabilir ve kullanılabilir. Bunlar Libya’da ve tahminen de Dağlık Karabağ’da savaşta test edildi.
TB2: Baykar’ın TB2’si şu anda rastgele bir Çinli yahut ABD ERKEK dronundan evvel dünyanın en çok ihraç edilen dronu. Koral üzere Türk EW (Elektronik Harp) sistemleriyle uyumlu olarak Rus İSİM (Hava Savunma) sistemlerini muvaffakiyetle ele geçirdiği Suriye’de ve Ermeni kuvvetlerine karşı kapsamlı savaş testlerinden geçmiştir. Aselsan’ın CATS EO/IR görüş sistemi ile donatılan ve Türk üretimi MAM-C, MAM-L ve LUMTAS hassas mühimmatla donanmış olan TB2, yüzlerce İSİM, zırh ve topçu atışıyla ödüllendirildi.
Anka-S & Aksungur: Anka, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’nin TB-2’ye kıyasla daha büyük ve daha yetenekli drone sistemidir. Aksungur, ASW (Anti Submarine Warfare) misyonları yapabilen yeni bir drone.
Akıncı: 38.000 fitte yaklaşık 26 saat uçarak dayanıklılık rekoru kıran yeni Baykar drone. Drone, 3.000 librelik büyük bir yük taşıma kapasitesine sahip ve Türk tarafından geliştirilen Bozdoğan ve Gökdoğan BVRAAM (Görsel Menzilli Havadan Havaya Füze) ve WVRAAM’leri (Görsel Menzilli Havadan Havaya Füze) konuşlandıracak.
MIUS Nexgen Drone: Baykar’ın Mach 1 yetenekli çok maksatlı drone’unun 2023’te uçması planlanıyor. Havadan havaya ve havadan karaya misyon yapabilen MIUS, değerli bir seferi muharebe kabiliyeti sağlamak için Anadolu LHD’de konuşlandırılacak. Varsayımlar, 50’ye kadar Baykar TB-3 ve MIUS drone’unun Anadolu tarafından taşınacağını gösteriyor.
Roketsan Alka Laser: Bir karşı UAS güdümlü güç silahı olan Alka, Libya’da konuşlandırıldı ve 2019’da bir Çin WL2 drone’unu imha etti. 50 Kw lazer/EM silahı, drone sürülerini mümkün olduğu kadar devre dışı bırakma yeteneği ile 1 km’lik bir yok edici menzile sahip. 4 km uzaklıkta.
Aselsan Koral EW Sistemi: 200 km çalışma menziline sahip ve bir dizi radarı bozabilme ve öteki halde bozabilme özelliğine sahip kara tabanlı elektronik akın sistemi.
Silahlı USV’ler ULAQ, RD09 ve USV-11: ASW, AAW, ASuW ve öteki rollerde konuşlandırılabilen çoklu Türk USV’leri. Silahlanmaların tümü, L-UMTAS ve Türk SAM’leri üzere çoğunlukla mahallî Türk sistemleridir. Yüksek süratlerde çalışabilir ve sürü faaldir.
Drone Carrier LHD Anadolu: 2022 yılında hizmete girmesi planlanan 27.000 ton Anadolu, 50 adet AA ve A2G vazife yapabilen drone taşıyabilen, Türkiye’de inşa edilmiş bir LHD’dir. Gemi tıpkı vakitte bir komuta merkezi vazifesi görecek ve otonom USV’ler tarafından korunacak.
Sapan Hipersonik EM Silahı: Türk TÜBİTAK araştırma kurulu, mermileri hipersonik suratlara sevk edebilen bir elektromanyetik raylı silah olan Sapan’ı geliştiriyor.
Bu etkileyici çeşitlilikteki sistemlere ek olarak, Altay tankı, Gökbey taarruz helikopteri, insansız savaş helikopteri çalışmaları, SOM (Standoff Missile) seyir füzeleri ailesi, çağdaş Milgem korvet, Hisar SAM ( Karadan Havaya Füze) sistemi, Aselsan EIRS S-bant erken ikaz radarı, yerli AESA radarı ve hatta TAI TFX 5. Kuşak savaş projesi.
Türk silah sistemleri yatırımları, şimdi gelişmemiş bir uzay limanı üzere altyapı projeleriyle birlikte ele alındığında, yeni kuşak savaşa yüksek kaldıraçlı, düşük bütçeli, entegre bir yaklaşım sergiliyor. EW, Altay üzere bir MBT (Ana Muharebe Tankı) üzerindeki yükü azaltan UGV’lerin (İnsansız Kara Araçları) yolunu açan dronları artırıyor… EM topçusu. Bu ortada komuta denetim temasları yedekli ve uydu üzerinden çalışıyor, dronlar üzerinden aktarılıyor ve Anadolu’daki üzere sabit ve taşınabilir komuta merkezlerine yönlendiriliyor. F-16’lar üzere mevcut eski platformlar, lokal AESA (Etkin Elektronik Olarak Taranan Dizi) radarları, mahallî olarak geliştirilen BVRAAM’ler ve MIUS gibisi yüksek sürat ile güçlendirilecek sırada sıraya giriyor.
Türk askeri gelişmelerini incelemekten ortaya çıkan tablo, Savunma Bakanlığı’nın kısmen tekrarlasa âlâ yapabileceği bir tablodur; uygun maliyetli yükseltmeler, yeni jenerasyon yatırımlar, drone taşıyıcı gemiler üzere gözü pek platform geçişleri ve tüm alanlarda özür dilemeyen bir özerklik arayışı.
Kısacası, makul bir fiyata etkileyici bir Hyperwar makinesi.
Türkiye’nin tıpkı anda sürdürdüğü çok sayıda angajman etkileyici ve elde edilen sonuçlar dikkati hak ediyor. Bunların birden fazla, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından geliştirilen yenilikçi silah sistemleri, taktikleri ve stratejileri sayesinde mümkün olmuştur ve bunlar önemli biçimde incelenmeye kıymettir.