Adelaide Üniversitesi Ekoloji ve Evrimsel Biyoloji Bölümü başkanı Dr. Phill Cassey’in de aralarında bulunduğu bilim insanlarından oluşan bir grup, BioScience bülteninde yayımlanan yeni makalelerinde uzay endüstrisini bekliyor olabilecek biyogüvenlik tehlikelerinin daha iyi tanınması çağrısında bulunuyor.
Uzay yolculuğu kaynaklı istilacı tür tehlikesine dikkat çeken araştırmacılar, canlıların yeni ortamlara getirilmesinin sebep ve sonuçlarıyla ilgilenen ‘istila biliminin’ önemli bilgiler sunabileceğini ileri sürüyor. Bu bilgiler arasında adalar, göller, uzak yaşam alanları gibi ayrılmış sistemlerin işgal tehditlerine karşı en savunmasız yerler olması da bulunuyor.
ERKEN TESPİT PROTOKOLÜ
Uygulamaya konabilecek gelişmiş önlemler arasında, günümüzde işgalci tür tehditlerine cevap olarak kullanılan erken tespit, tehlike değerlendirme, hızlı yanıt ve çevreleme işlemlerine dönük protokoller yer alıyor.
Hem Dr. Cassey hem de Melbourne Üniversitesinde çalışan eş yazar Dr. Andrew Woolnough, dünyanın en iyi biyogüvenlik uygulamalarından bazılarını barındıran Avustralya’nın söz konusu alandaki uzmanlığa katkı yönünden iyi bir konumda bulunduğunu öne sürüyor.
Araştırmacılar, uzay biyogüvenliği konusunda değerli olmasına rağmen istila biyologlarının henüz Uzay Araştırmaları Gezegen Koruma Komitesinin planlamalarına dahil edilmediğini belirtiyor. Araştırmacılar, bu durumun değişmesi gerektiğini çünkü “istila biyologları ile astrobiyologlar arasında daha fazla iş birliği yapılmasının, gezegen biyogüvenliğine yönelik mevcut uluslararası prokotolleri hem Dünya için hem de yaşam barındırabilecek dünya dışı cisimler için zenginleştireceğini” ifade ediyor.