Türkiye, içerisinde yer aldığı coğrafi konum kadar, nesilden nesle aktarılan türküleriyle de tarihte büyük bir yer tutuyor. Ülkemizde gerçekleştirilen düğün ve kına törenlerinde çalınan türküler ise bir yandan kulakların pasını silerken, bir yandan da gelecek nesillere aktarmada bulunuyor. İşte o türkülerden biri de kına gecelerinin vazgeçilmezleri arasında yer alan “Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar” türküsü. Öyle ki gelin adaylarının nakaratını duyduğunda dahi ağladığı türkünün arkasında çok acıklı bir hikaye var.
TEKİRDAĞLI ZEYNEP’İN HİKAYESİ
Hikayeye göre Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde güzeller güzel Zeynep isminde bir kız yaşar. Köydeki tüm erkeklerin hayalindeki Zeynep, 16 yaşına bastığında köydeki bir düğünde karşılaştığı Ali isimli çocuğa aşık olur ve evlenmek ister.
3 GÜN 3 GECE MESAFEDEKİ KÖYE TAŞINIR
Ailelerden bu iki gencin evliliğine onay çıkar. Hemen hazırlıklar yapılır, Ali ve Zeynep’in düğünleri yapılır. İlk başlarda mutlu olan Zeynep, ailesinden 3 gün 3 gece uzaklıktaki bir köye taşınmasıyla birlikte hasret çekmeye başlar. Zeynep, tam 7 yıl anne ve babasını göremez.
HASRET DAYANILMAZ BİR HAL ALIR
Bu özlem, Zeynep’in yüreğinde her geçen gün daha da dayanılmaz bir hal alır. Zeynep, köyün büyük tepesindeki evinin bahçesine çıkarak, için için kendini yaktığı “Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar” türküsünü mırıldanmaya başlar.
KOCASI ZULM ETMEYE BAŞLAR
Zeynep’in acısı her geçen gün artarken, Zeynep’e karşı eski sevgisi kalmayan kocası da Zeynep’i dövmeye ve hor görmeye başlar. Kocasının da kötülüklerinin eklenmesiyle Zeynep hastalanır, yataklara düşer.
ANNE VE BABASI KÖYE KOŞAR
Kızlarının hastalığını duyan Zeynep’in anne ve babası hemen köye koşar ancak kızlarının durumu kötüdür. Zeynep hasta yatağında “Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar” türküsünü söylemeye devam eder.
ÇOK GEÇ KALINMIŞTIR
Ancak Zeynep’in hasretliğini dindirmek için çok geç kalınmıştır. Genç kız, bir süre sonra anne ve babasının kolları arasında hayatını kaybeder. İşte o günden sonra her kına gecesinde bu türkü söylenmeye başlanır. Türkücünün amacı, anne ve babaları bu yaşanılanlara karşı uyarmaktır.