Davutoğlu İBB’ye yönelik başlatılan özel teftişe tepki gösterdi: Siyasi bir iklim mi oluşturuluyor?

İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve şirketlerinde işbaşı yaptırılan personelden bazılarının terör örgütleriyle iltisaklı/irtibatlı olduğu ihbar, şikayet ve tespitler üzerine, konunun tüm yönleriyle soruşturulması için özel teftiş başlatıldığını bildirmişti.

BAKANLIKTAN YAZILI AÇIKLAMA GELMİŞTİ

Yapılan açıklamada “İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bağlı kuruluşları ve şirketlerinde işbaşı yaptırılan personelden, 455’inin PKK/KCK, 80’inin DHKP-C, 20’sinin MLKP, 2’sinin MKP, ayrıca bazılarının FETÖ ve diğer terör örgütleriyle iltisaklı/irtibatlı olduğu yönünde ihbar, şikayet ve elde edilen tespitler üzerine, konunun tüm yönleriyle soruşturulması için Bakanlığımızca özel teftiş başlatılmıştır. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesinde DİAYDER referansıyla PKK terör örgütü irtibatlı/iltisaklı kişilerin yerleştirildiğine yönelik İstanbul İl Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan tespitler sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamedeki iddia ve tespitler de bahse konu özel teftişin kapsamındadır” ifadeleri yer almıştı.

DAVUTOĞLU, SARIGÜL GÖRÜŞMESİNİN ARDINDAN KAMERALARIN KARŞISINA GEÇTİ

Bakanlığın İBB’ye yönelik olarak başlattığı özel teftiş muhalefetin büyük tepkisini çekerken gelişmeye ilişkin son değerlendirme Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’ndan geldi. Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül ile yaptığı görüşmenin ardından kameraların karşısına geçen Davutoğlu, İçişleri Bakanlığı’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan bazı görevlilerin terör örgütleriyle iltisaklı olduğu iddiasıyla teftiş başlatmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Davutoğlu İBB'ye yönelik başlatılan özel teftişe tepki gösterdi: Siyasi bir iklim mi oluşturulmaya çalışılıyor?

“PSİKOLOJİK BİR ORTAM OLUŞTURMAK DOĞRU DEĞİL”

Davutoğlu, “Bir teftiş söz konusuysa objektif kriterler ile yapılmalı ve tamamlandıktan sonra açıklamalar yapılarak, ihmal varsa o zaman ortaya konmalı. Ama daha teftiş başlarken ithamla başlanıp hemen arkasından teftişi getirerek bir psikolojik ortam oluşturmak doğru değil” dedi ve şunları söyledi:

“Bütün işlemler hukuki kurallar içinde yapılır ve herkes teftişe muhataptır. Herkes hesap verme makamındadır. Ancak İçişleri Bakanlığı’nın özellikle bir grup görevliyi belediyeye terörist bir sızma girişimi olarak teftişe mevzubahis etmesi, son derece dikkatle ele alınması gereken konu. Bu memurlar, adli sicil kaydı alınarak göreve başlarlar. Eğer böyle bir vahim hata yapılmışsa bu adli sicil kayıtlarını verenler kimlerdir?

“TÜRKİYE’DE BÖYLESİ TEFTİŞ ORTAYA KONMAK İSTENİYORSA O İKTİDARA ZARAR VERİR”

Bu suçlar göreve başladıktan sonra işlenmişse hangi hukuki işlemler yapılmıştır? Türkiye’de rastgele herkes göreve başlamıyor, bir süreçten geçilerek işe başlanıyor. Burada gerçekten hukuki bir teftiş mi yürütülmeye çalışılıyor, yoksa siyasi bir iklim mi oluşturulmaya çalışılıyor? Eğer siyasi iklim oluşturarak Türkiye’de böylesi teftiş ortaya konmak isteniyorsa o, iktidara da zarar verir.”



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir