Salı günü ABD’de enflasyonun beklentileri aşmasıyla dolar global olarak güçlenmeye başladı.
Doların ana para üniteleri karşısındaki performansını gösteren dolar endeksi bilginin açıklanmasından evvel 107.61 düzeyindeyken bugün 109.70’e yükselmiş durumda.
ABD’de ağustos ayında yıllık enflasyon yüzde 8.3 ile yüzde 8.1’lik beklentiyi aştı. Enflasyonda temmuzdaki yüzde 8.5’lik orandan bir düşüş yaşansa da beklentilerin aşılmasıyla Fed’in 21 Eylül’de 100 baz puanlık faiz artırımına gidebileceği ihtimali de fiyatlanmaya başladı.
ABD’de enflasyonun 20 yıllık seyri:
SANAYİ ÜRETİMİNDE GERİLEME
Dün ise ABD’de ağustos ayında sanayi üretiminin yüzde 0.2 gerilediği açıklandı. Beklenti değişim olmaması tarafındaydı. Bu bilgi 100 baz puanlık faiz artırım beklentisinde düşüşe neden oldu.
Fed kararlarını çeşitli datalar ışığında evvelden tahlil eden CME FedWatch Tool’da 100 baz puanlık faiz artırım ihtimali yüzde 34’ten yüzde 24’e geriledi.
Bu haftaya 18.22’den başlayan dolar/TL’de Fed’e yönelik beklentiler kısıtlı bir yükselişe sebep oldu. Dolar gece saatlerinde düşük hacimli piyasada 18.29 lirayı görse de güne 18.26 liradan başladı.
Euro/dolar ise 1 civarındaki seyrini sürdürmeye devam etti.
ÇİN YUANI DOLAR KARŞISINDA 2 YILIN DİBİNDE
Çin para piyasalarında dün 6,9775 düzeyinde kapanan dolar/Çin Yuanı paritesi, bu sabah prestijiyle 7 düzeyinin çabucak üzerinde süreç görüyor. Parite, ruhsal eşik olarak görülen 7 düzeyini Temmuz 2020’den bu yana birinci sefer aştı.
Çin yuanı, Fed’in faiz artırımlarına başladığı marttan bu yana dolar karşısında kıymet kaybediyor. Mart başında 6,3 düzeyinde olan dolar/Çin yuanı paritesindeki yükseliş eğiliminin, ağustostan bu yana ivme kazanması dikkati çekiyor
Yuanın dolar karşısındaki paha kaybının, Kovid-19 salgınlarının akabinde ekonomik toparlanma ivmesini sürdürmekte zorlanan Çin iktisadını gelecek aylarda olumsuz etkileyebileceği öngörülüyor.
Öte yandan Çin Merkez Bankası (PBoC), dün yaptığı açıklamada, 1 yıllık siyaset faiz oranını (MLF) yüzde 2,75’te sabit tuttuğunu bildirmişti. Analistler, Fed’in agresif faiz artırımlarına devam etmesi durumunda ülkeden sermaye kaçışı olabileceğini belirtiyor.