16 Kasım gecesi sabaha karşı 04.00 sıralarında Güzelbahçe ilçesinde yaşandı. Taş fabrikasında çalışan Suriyeli Mamoun Al-Nebhan (23), Ahmed Al-Ali (21) ve Muhammed El- Hüseyin Abdo El Bish şirketin barınağında uyurken yangın çıktı. 3 genç çıkan yangında hayatlarını kaybetti.
ÖNCE SURİYELİLERİ ÖLDÜRDÜ, SONRA EMEKLİ ÇİFTİ
Bu olaydan 13 gün sonra Güzelbahçe Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi ve ADD Şubesi eski Başkanı Kadriye Atasoy ile emekli öğretmen eşi Necati Atasoy evlerinde bıçaklandıktan sonra gasp edildi.
Bıçaklayan şüpheli Atasoy çiftinin işyerinde temizlik işlerinde kendisine yardım eden ve daha önce maddi durumu kötü olduğu için birçok kez yardımda bulundukları Kemal Korukmaz (40) çıktı. Necati Atasoy’a cep telefonunu işyerinde unuttuğunu söyleyerek birlikte gidip alma teklifinde bulunan ancak ret cevabı alan Korukmaz talihsiz adamın, başına ve vücudunun çeşitli yerlerine sert bir cisimle vurduğu eşi Kadriye Atasoy’u da 5 kez bıçaklayarak yaraladığı anlaşıldı.
Atasoy çiftinin öldüğünü düşünen şüpheli, evde bulunan cep telefonu, nakit para ve altın gibi değerli eşyaları alarak kayıplara karıştı. Yaralı çift hastanedeki tedavilerinin ardından taburcu edilirken, şüpheli Korukmaz polis tarafından gözaltına alındı.
“GÖREVİNE BAŞLA” YAZIYORDU
Şüpheli Kemal Korukmaz emniyetteki ifadesinde 3 Suriyeli göçmenin hayatını kaybettiği yangını kendisinin çıkardığını itiraf etti. Korukmaz Atasoy çiftini bıçaklayıp darp edip gasp etmekten ve 3 kişiyi öldürmekten tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olaydan 3 ay önce arabasının içine sigara paketinin içinde bir not bırakıldığını iddia eden Korukmaz ifadesinde şunları söyledi:
“Notta, ‘görevin devam ediyor’ diye yazıyordu. Aracımda daha sonra ikinci bir not daha buldum. Bu notta da ‘Görevine başla’ yazmışlar. Üçüncü bulduğu notta, ‘Görevine başla, temizliğe başla’ yazıyordu. Ben de Suriyelileri temizlemem gerektiğini düşündüm. Arabamın arkasında 5 litrelik su bidonu içinde benzin vardı.
Bağ bahçe işlerinde çalıştığım için ağaç kesme motorunda kullanıyordum. Bu benzin bidonunu aldım, bir çuvalın içine koydum. İşyeri yakınındaki camiye girdim. Tanımamak için ceket giymiştim, onu caminin tuvaletine koydum. Ceketsiz ve elimde bidonla çıktım ve işyerine gittim. 3 kişinin yattığı odaya girdim. Kapılar kilitli olmadığını biliyordum. İçeride 3 kişi uyuyordu. Bidondaki benzini kapının önünden odaya boşalttım.
Kapıyı kapattım ve bir bezi ateşi verdim. Bez tutuştu, oradan ayrıldım. Camiye gittim. Camideki ceketi aldım, her şeyi çuvalın içine koydum ve çuvalı bir çöpe attım. Daha sonra hiçbir şey olmamış gibi yanan işyerine geri döndüm.”