En son 1970 yılında görülen ve nesli tükendiği sanılan Anadolu Parsı ilk kez bu kadar yakından görüntülendi

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Şağdan Başkaya, Pars popülasyonlarının giderek daha da iyileştiğini gözlemlediklerini, bugün, Doğu, Güneydoğu, Karadeniz ve Akdeniz bölgelerine ilaveten, Güney Marmara, İç Ege ve İç Anadolu’nun birçok yerinde de Pars’ın yaşadığına dair iz, belirti, fotoğraf ve filmler elde ettiklerini söyledi.

Nesli tükendiği sanılan Anadolu Parsı ilk kez bu kadar yakından görüntülendi

“ÜLKEMİZİN HER BÖLGESİNDE PARSA RASTLAYABİLİRSİNİZ”

Yaklaşık 30 yıldır Parsın ülkemizde yaşadığına dair basın açıklamaları yapan Prof. Dr. Başkaya, 2004 yılında yayınlanan bilimsel makalesinde Parsın Doğu Karadeniz Dağlarında yayılış gösterdiğini ayak izlerinden ortaya koyduklarını belirtti. Anadolu Parsı’nın en son 1970 yılında görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Başkaya, “Bugün ise ülkemizin Trakya Bölgesi haricinde hemen her bölgesinde Parsa rastlayabilirsiniz” dedi.

“İKİ DOKTORA TEZİ YAPILDI”

Pars popülasyonları üzerine, Kuzeydoğu Anadolu’daki; Giresun, Trabzon, Rize, Gümüşhane, Bayburt, Artvin, Ardahan, Kars, Erzurum, Sivas, Erzincan ve Bingöl yörelerinde, iki adet Doktora tez çalışmasının, KTÜ’de, 2018 yılında tamamlandığını belirten Başkaya, “Tek sorun, kamuoyunun Pars ile ilgili olarak yeterince bilgilendirilememiş olmasıdır” diye konuştu.

Nesli tükendiği sanılan Anadolu Parsı ilk kez bu kadar yakından görüntülendiProf. Dr. Şağdan Başkaya.

“GİZLİ VE GÜÇLÜ BİR YIRTICI”

Başkaya, “Pars kendini çok iyi saklayabilen, aslan kükremesi gibi uzaktan duyulan bir ses çıkarmadan tek başına avlanarak yaşayan bir yırtıcıdır. Birçok yerde insan yerleşim alanlarına yakın yaşamalarına rağmen çok fazla görüntü vermezler. Issız yerlerde gündüz de hareket etseler, genellikle geceleyin faaldirler. Erkekleri, çiftleşme döneminde dişi ile buluşurken diğer dönemlerde yalnız yaşar. Dişileri ise, yavruları tek başına büyüttüğü için, eğer varsa, yavrularıyla birlikte yaşamaktadır. Yani, Pars’lar, kurtlar gibi grup veya sürü oluşturmazlar. Parsın besinini oluşturan türlerden; Kızıl keçi, Kara keçi, Karaca, Geyik, Yaban domuzu ve Yaban tavşanı gibi türlerin popülasyonlarında yaşanan iyileşme, Pars popülasyonlarının da iyileşmesini sağlamaktadır. Geçmişte batı bölgelerimizde birçok yerde yok olan veya iyice azalan popülasyonlarının da, bugün tekrar artış eğiliminde olduğu gözlenmektedir” şeklinde konuştu.

“PARSIN KORUNMASI PLANLI YÖNETİMLE OLUR”

Anadolu Parsı türünün korunması ile ilgili olarak ise Başkaya “Parsın korunması için dar alanların kesin koruma alanı ilan edilmesi yerine, büyük alanlarda, birbirine bağlı ekosistemlerde yapılacak olan bütün türleri dikkate alan planlı ormancılık, planlı hayvancılık, planlı yaban hayatı yönetimi ve planlı avcılık yönetimi önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.

En son 1970 yılında görülen ve nesli tükendiği sanılan Anadolu Parsı ilk kez bu kadar yakından görüntülendi



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir