Genel Sağlık İş Sendikası, “Neler Oluyor Hayatta” programı sunucuları Hakan Ural ve Nur Tuğba Algül Namlı hakkında “tehdit”, “suç işlemeye tahrik” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama” suçlamalarından soruşturma açılmasını talep etti.
“GÖZÜNÜ ÇIKARIRSIN”
Ural ve Namlı, sunucusu oldukları televizyon programında, sağlık çalışanlarının iş bırakma eylemini hedef almışlardı. Programda Hakan Ural, Namlı’nın çocuğundan örnek vererek “Arden’i aldın götürdün. Senin ne yapacağını söyleyeyim mi? Gözünü çıkarırsın” dedi. Namlı da “Yaparım” ifadelerini kullandı. Ural daha sonra ‘Arden, ‘Anne’ diye bağırıyor. Doktor duvara yaslanmış ‘Eylemdeyim’ diyor, ‘Oğlum ölüyor’ diyorsun” ifadelerini kullandı.
“SÖYLEDİKLERİM CIMBIZLA ÇEKİLİP ÇARPITILIYOR”
Tepkilerin ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan Hakan Ural, kendini şu sözlerle savundu: “Bu saldırılar bitmeyecek gayet iyi biliyorum! Her söylemimden cımbızla çekip çarpıtıp en iyi yaptıkları şey olan kışkırtma ve sosyal medya üzerinden algı yaratma olanlar yine iş başında! Ben bu dünyada şu yaşımda 40 yıldır yanlışım doğrumla göz önünde bilinen biri olarak asla hiç bir kurum veya kişiye bilerek isteyerek sürç-ü lisan etmem tanıyan herkes bilir tanımayan sorar öğrenir!”
“SAĞLIKÇIMIZI KIRDIYSAM ÖZÜR DİLERİM”
“Sağlıkçılarımızla ilgili söylem ve görüşlerim bu kadar ortadayken ve biliniyorken bu konuda bile sosyal medyada algı yaratmaya çalışıyorsunuz! Yazıklar olsun… Bugün acil hastası olan birine kendi tasarrufundan grev yapıyorum diye bakmayan 1 sağlıkçıyı empati yaparak eleştirdim evet her kurumda yanlış yani 1 kişiyi kişisel eleştirmemi! O kişi senin evladın veya anan baban olabilir ve müdahale edilmezse ölebilir dedim… Görüşüm bu ama teşbihlerimden dolayı bir sağlıkçımızı dahi üzüp kırdıysam özür dilerim tabi ki.”
“NEFRETİNİZ BÜYÜK VE ACIMASIZ”
“Beni linç etmeye ettirmeye çalışanlar gibi egom, kibirim yok ben halkımı milletimi kemiksiz seven biriyim… Siz şeytani planlarınıza devam edin . Beni her an her saniye hedef göstermeye insanları gaza getirip kışkırtmaya ayırdığınız zaman ve çabayı başka bir işe ayırsanız alim olurdunuz ! Nefretiniz o kadar büyük ve acımasız ki hasta yatağımda bile tedavi görürken beni mezara soktunuz.”
“SAĞLIK ÇALIŞANLARININ İTİBARI ZEDELENDİ”
Genel Sağlık İş Sendikası Başkanı Derya Uğur, sağlık çalışanlarının acil sağlık hizmetleri hariç olmak üzere iş bırakma eylemine katıldığını söyledi.
Genel Sağlık İş Sendikası’nın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmek üzere Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusu şöyle: “Şüphelilerden Hakan Ural’ın, sağlık çalışanlarını kast ederek, ‘gözünü çıkarırsın’ sözlerini kullanması ve şüpheli Nur Tuğba Algül Namlı’nın ise bu sözleri onaylar şekilde ‘yaparım’ sözünü sarf etmesi, sağlık çalışanlarının itibarını zedelemiş, sağlık çalışanlarına karşı tehdit suçu işlenmiş, haklarını arayan sağlık çalışanlarına karşı şiddet gösterme konusunda, sağlık çalışanları aleyhine suç işlemeye tahrik suçu işlenmiş, hastaneye müracaat eden, etmeyen herkes, sağlık çalışanlarına karşı ‘kin ve düşmanlığa’ sevk edilerek, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama’ suçu işlenmiştir.”
“BU AÇIKLAMALAR ŞİDDETİ MEŞRULAŞTIRIR”
Suç duyurusuna ilişkin konuşan Genel Sağlık İş Sendikası Başkanı Derya Uğur, “Televizyon dizilerinde, filmlerde ve şüphelilerin bulunduğu program ve benzeri programlarda, sağlık çalışanlarının itibarı her geçen zedelenmekte, bu kutsal görevi ifa eden sağlık emekçilerinin itibarları ayaklar altına alınmaktadır” dedi.
“Sağlık emekçileri, bir eşitsizliğe karşı dik bir duruş sergilemek adına, sağlık hizmeti sunumunun aksamaması için acil sağlık hizmetleri hariç olmak üzere iş bırakma eylemine katılmışlardır” diyen Uğur, “Fakat Hakan Ural ve Nur Tuğba Algül Namlı’nın sağlık çalışanlarının bu fedakâr tutumlarından bihaber oldukları ortadır” şeklinde konuştu.
Sağlık çalışanlarına şiddetin artarak devam ettiğini söyleyen Derya Uğur, “Sağlık çalışanları, her geçen gün artan şiddet vakaları ile mücadele ederken, Hakan Ural ve Nur Tuğba Algül Namlı yaptıkları açıklamalar ile sağlık çalışanlarının şiddet tehdidi altında kalmalarını ve şiddet görmelerini meşrulaştırarak, sağlık çalışanlarını, moral ve motivasyondan yoksun, kendilerini huzurlu ve güvenli hissetmedikleri bir ortamda çalışmaya sevk etmişlerdir” ifadelerini kullandı.