İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde Mis Sokak’ta bulunan 1944 yılında Lucas Zigoridis tarafından kurulan ve Türkiye’deki ilk profiterolü üreten tarihi İnci Pastanesi’nin taklitçi firmalarla başı dertte.
Taklitçi firmalar, Google Haritalar uygulaması üzerinden İnci Pastanesi’nin iletişim bilgilerini değiştirerek kendi iletişim bilgilerini ekledi. Ardından farklı lokasyonlara İnci Pastanesi’ne ait olmayan siparişler teslim edildi. Aslına ait olmayan siparişlerden ise kimileri zehirlendi kimileri pastaneye gelip şikayetçi oldu. Şikayetler artınca İnci Pastanesi adına farklı firmalardan siparişler teslim edildiği ortaya çıktı. Bunun üzerine İnci Pastanesi, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle söz konusu fiillerin durdurulması ve önlenmesi için taklitçilerine karşı dava açtı.
“FİRMANIN TANINMIŞLIĞINDAN FAYDALANIYORLAR”
AvukatCem Türkoğlu yaşanan sürece ilişkin şunları söyledi:
“Son zamanlarda inanılmaz derecede taklit ürünle karşı karşıyayız. Bu durum haksız rekabet ve marka adına tecavüz teşkil ediyor. Bunlar için biz yasal süreci başlattık. Online yemek siparişi verebildiğiniz platformlarda kötü niyetli firmaların sanal mağazalar açmak suretiyle bu fiilleri gerçekleştirdiklerini görüyoruz. Google Maps üzerinden bir tüketici İnci Pastanesi’ne gelmek istediği zaman İnci Pastanesi’nin konumunu giriyor. Pastanenin konum bilgileri çıktığı noktada iletişim bilgileri kısmında kötü niyetli firmaların iletişim bilgileri yer alıyor. Buranın tarihi niteliğinden faydalanmak için ilgili firmalar ‘biz 1960’tan beri faaliyet gösteriyoruz esas İnci biziz’ gibi ibareler kullanarak bu firmanın tanınmışlığından faydalanmaya çalışmaktadırlar. Galata Kulesi sembolünü kullanarak İnci Profiterol adıyla bir tescil almaya çalıştıklarını tespit ettik. Kurum Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından bu başvuru reddedildi. Bu onların kötü niyetlerini ortaya koyması açısından önemli bir örnek. Elektronik ortamda yemek satışı yapan firmalarında ticaret kanununda basiretli tacir olma diye bir hüküm vardır. Bu hükme uygun davranmaları gerektiği kanaatindeyim. İş yeri anlaşması yaptıkları firmaların arka planlarına bakmaları gerekiyor” dedi.