Kocaeli’nin Derince ilçesindeki Turgut Reis İlkokulu’nda 4 Ekim 2018 tarihinde arkadaşlarıyla birlikte okulun bahçesinde oyun oynadığı esnada üzerine okulun 200 kilogramlık demir kapısının devrilmesi sonucu hayatını kaybeden 1’inci sınıf öğrencisi Mehmet Ali İşler’in davasında karar çıktı. Mahkeme tarafından verilen karara dair, İşler ailesi bugün Kocaeli Adliyesi önünde avukatlarıyla birlikte açıklamada bulundu ve mahkemenin kararını tanımadıklarını ve konuyu bir üst mahkemeye taşıyacaklarına söyledi.
CEZA DEĞİL ÖDÜL
Mahkemenin kararına göre; Sanıklardan kontrol görevlisi K.Y ihale kabul komisyonu üyesi T.T ve kapıyı yapan firmanın sahibi H.E, önce 4 yıl hapis cezasına çarpıtılmasının ardından ‘iyi hal’ nedeniyle indirim yapılarak bu cezaları 3 yıl 4 ay hapse düşürüldü. Verilen ceza mahkeme tarafından tekrardan 24 ay taksitle, 24 bin 300 TL adli para cezasına çevirdi. Bir diğer sanık olan ihale kabul komisyon üyesi, inşaat teknikeri M.D’e, 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yine ‘iyi hal indirimi’ yapan mahkeme, cezayı önce 2 yıl 1 aya düşürdü, daha sonra da 24 ay taksit ile 15 bin 200 TL adli para cezasına çevirdi. İhale kabul komisyonu üyesi A. C, okul müdürü U.E, okul müdür yardımcısı V.A, olayın yaşandığı gün görevli olan nöbetçi öğretmen T.A ve kapıyı yapan usta M.Y hakkında ise ‘beraat’ kararı verildi.
BABA İŞLER: CEZAYI BİZ ALDIK
7 yaşında hayatını kaybeden Mehmet Ali İşler’in babası, ”Yaklaşık 3 yıldır mahkemeye gidip geliyoruz verilen karar çok yetersiz. Beklediğimiz bir karar olmadı. Hem kapıyı yapan firma hem de okul yönetimi bize göre ödüllendirildi. Cezayı biz almış olduk. Biz bu kararı beklemiyorduk. Daha ağır bir ceza verilmesini bekliyorduk. Aldıkları cezayı da paraya çevirdiler. Bu bizim yaramızı daha da dağladı. Firmaya 3 yıl 4 ay gibi bir ceza verildi. Ardından buda paraya çevrildi. 24 bin lira gibi bir rakama tekabül ediyor. Okul yönetimi beraat etti. Okul müdürü, müdür yardımcısı, nöbetçi öğretmen ise beraat etti. Biz bunu yeterli bulmuyoruz. Türk adaletine güveniyoruz daha ağır ceza bekliyoruz. Konuyla ilgili dilekçe verdik” ifadelerini kullandı.
“BENİ DİNLEMEDİLER BİLE”
Baba İşler kimsenin kendisini dinlemediğini belirterek, ‘birçok kişi ile görüştüm. Hiçbir şey yapmadılar. Beni dinlemediler bile. Ben acılı bir babayım İl Milli Eğitim bizden özür bile dilemedi bizden. Bir üst mahkemeye taşıdık konuyu. İnşallah iyi neticede alacağımıza adaletin yerini bulacağına inanıyorum. Böyle bir karar olamaz. Neye dayanarak böyle bir karar veriliyor. Bizi cezalandırdılar sanıkları ödüllendirdiler. Gerekenin yapılmasını istiyoruz. Ayrıca biz çocuğumuzu bu öğretmenlere emanet ettik ama maalesef sahip çıkmadılar bu öğretmenler hala işlerine devam ediyorlar. Bu kararı verenlerin evladı, vicdanı, merhameti yok mu? Adalete olan güvenimizi sarstılar. Biz bu kararı kabul etmiyoruz” açıklamalarında bulundu.
“GÖZYAŞLARIMIN HESABINI KİM VERECEK”
Gözyaşlarını tutamayan anne Reyhan İşler ise ”3 seneden beri gidip geliyoruz fakat istediğimiz sonucu alamadık. Bizi mahvettiler. Sonuç istediğimiz gibi çıkmadı. Bu gözyaşlarımın hesabını kim verecek? 15 sene sonra evladımı kaybettim. Gözümün önünden gitmiyor yaşadıklarım. Biz adalete güveniyoruz ve hepsinin cezalarını çekmelerini istiyoruz. 3 senden beri benim gözyaşlarım dinmiyor her gün ağlıyorum. Canımızı yaktılar bizi mahvettiler. Biz çocuğumuzu okula gönderdik ama bizim çocuğumuza sahip çıkmadılar. Hepsinin çok ağır ceza almalarını istiyoruz. Okulda nöbetçi öğretmen yoktu. Ben gittim kendim baktım orda hiçbir öğretmen durmadı şimdiye kadar” İfadelerini kullandı.
“BİR ÜST MAHKEMEYE TAŞIYACAĞIZ”
Konu ile ilgili açıklama yapan ailenin avukatı Hüseyin Keleş, ”Küçük Mehmet Ali 7 yaşında bu elim olay sonucunda vefat ediyor ve ailesi maalesef 3 yıldır adliye koridorlarında adalet arıyor. Bu 3 yılın sonunda biz isterdik ki ailenin de içini rahatlatacak bir karar çıksın. Ama maalesef verilen cezalar tamamen göstermelik oldu. Verilen en büyük ceza 3 yıl 4 ay ve bu paraya çevrildi paraya çevrilmesi yetmiyormuş gibi 24 bin liralık bir parayı 24 taksite bölmüş durumdalar bu bizi çok yaraladı. Hem bizi hem aileyi çok yaraladı. Bunun dışında okul müdürü ve sınıf öğretmeni beraat etti. Oysaki dava dosyasına giren kamera kayıtlarında olaydan birkaç gün önce ulaşılan kayıtlarda şu vardı. Çocukların durmadan kapıyla oynadığı ve bu kapı araç giriş çıkışına yarılmış bir kapı olduğu için kilitli tutulması gereken bir kapıydı. Çocuklar tarafından oyuncak haline getirilmiş ve bu bütün kamera kayıtlarında gözüküyor. Ama maalesef ne okul müdürü ne de öğretmenler bunun tedbirini almadı. Bununla alakalı hiçbir güvenlik önlemi alınmadı bunun soncunda da acı bir olay yaşandı. Bizce burada okul müdürü ve nöbetçi öğretmenin hatası ve ihmali var bu ihmaller bilir kişi raporlarına yansımasına rağmen beraat ettirildi. Tabii ki bu hukuksuz karara karşı biz istinaf hakkımızı kullanacağız ve gerekli itirazlarımızı yapıp olayı bir üst mahkemeye taşıyacağız” ifadelerini kullandı.