Mısırlılar semavi dinlere inanmadan önce tanrı – lider anlayışı vardı yani firavunlar tanrı olarak görülüyordu. Ondan da öncesinde Antik Mısır’ın sayısız tanrı ve tanrıçadan oluşan geniş bir inanç sistemi vardı. Bugün Mısır mitolojisi olarak adlandırdığımız inanç sisteminin en önemli figürü ise güneş tanrısı RA’dır. Eminiz bulmaca çözmeyi seven pek çok okuyucumuz RA ile ‘iki harfli, Antik Mısır’ın güneş tanrısı’ cümlesinden sonra tanışmıştır.
RA’yı Mısır mitolojisi için önemli bir figür yapan yalnızca güneş tanrısı olması değildir, pek çok hikayeye göre RA aslında her şeyin yaratıcı gücü olan tek tanrıdır. Güneşin hayat verme özelliğinin bu hikayeler üzerinde büyük bir etkisi vardır. Dini yapı değişse bile RA uzun yıllar önemini korumuş ve kendisine inananlar bulmuştur. Gelin anlatılan hikayeler üzerinden Mısır’ın güneş tanrısı RA kimdir tüm detaylarıyla inceleyelim.
İçindekiler
Antik Mısır’ın güneş tanrısı RA kimdir?
RE olarak da anılan RA, Antik Mısır’ın güneş tanrısıdır. Bugün Mısır mitolojisi olarak adlandırdığımız inanç sisteminin en eski ve en önemli tanrılarından bir tanesidir. Sabah güneşi Ra-Horakhty, öğlen güneşi Amun ve akşam güneşi Atum ile ilişkilendirilmektedir.
RA yalnızca tanrının adı değildir, aynı zamanda Antik Mısır dilinde güneş anlamına gelir. Bu açıdan baktığımız zaman RA, güneşin gücünün somutlaştırılmış bir halidir ve dahası, güneşin kendisidir. Şöyle düşünelim; bir tanrı yeraltından çıkıyor, bütün gökyüzünü dolaşarak yeryüzüne yaşam veriyor ve sonra yeniden yeraltına iniyor.
Erken dönem RA tasviri ve ortaya çıkış hikayesi:
RA ile ilk kez Saqqara bölgesinde bulunan ve milattan önce 2400 – 2300 yıllarına tarihlenen piramitlerdeki lahitlerde karşılaşıyoruz. Bu anlatıda RA, kralların ruhunu topluyor ve Sazlık Tarlası cennetine götürüyor. Güneş tanrısının kenti olarak bilinen Iunu, RA inanç sisteminin merkeziydi. Kendisi yalnızca kralları öbür dünyaya götürmüyor, aynı zamanda ilahi düzeni ve dengeyi sağlıyordu.
Yaratılış mitlerine baktığımız zaman RA büyük bir höyük üzerinde durarak önce kendini, daha sonra ise diğer tanrıları yarattı. Tanrıları yaratan tanrı Atum’u ve sihir tanrısı Heka’yı yarattı. Sihri yaratanın RA olması son derece önemlidir çünkü Antik Mısırlılar için her şeyi mümkün kılan güç sihirdir. Güneş ile sihrin ilişkilendirilmesi de bu açıdan ilginç. RA gök tanrısı Horus ile de ilişkilendirilir ve Ra-Horakhty olarak tapılırdı. RA’nın yaratıcı tanrı sıfatında olması nedeniyle kendisine Amun – Ra da denilmektedir.
En sık gördüğümüz RA tasvirlerinden olan üstünde güneş diski olan şahin başlı erkek aslında Ra-Horakhty’dır. Güneş diskinin altında bir bok böceği olarak tasvir edildiği Ra-Khepri versiyonu da vardır. Antik Mısır’ın beşinci hanedan döneminde RA için güneş tapınakları yapıldı. Sonraki yıllarda RA bir apis boğası ve Mnevis boğası olarak da tasvir edilmiştir. Hatta Mnevis boğası yaşamakta olduğu için direkt ona tapıldığı da görülmüştür.
Güneş tanrısı RA’nın Mısır mitolojisindeki rolleri:
Göklerdeki RA
Piramit metinlerinde RA’nın gökyüzünde yaşadığı anlatılmaktadır ancak Cennetsel İnek Kitabı olarak anılan farklı bir metne göre aslında RA uzun yıllar diğer tanrılarla beraber yeryüzündeydi ve insanları yönetiyordu. Söz konusu metnin milattan önce 2181 – 2040 yıllarında ortaya çıktığı düşünülse de bugüne kalan metin milattan önce 1570 – 1069 yıllarına arasına tarihleniyor.
Anlatılana göre dünyaya hükmeden RA artık yaşlanmıştı ve insanların nankörlüklerinden bıkmıştı. Bu nedenle RA’nın Gözü olarak bilinen tanrıça Hathor’u çağırdı. Hathor, dönüşümü simgeler ve RA’nın izni ile ortalığı kasıp kavurur. Hathor serbest bırakıldı ve insanları yok etmeye başladı. RA onu bir türlü durdurmadı. Hathor, vahşi Sekhmet’e dönüştü.
RA en sonunda 7 bin sürahi biranın kana benzemesi için kırmızıya boyanmasını emreti ve bunları Dendera ovalarına döktürdü. Sekhmet bunu içti ve tekrar Hathor oldu. Bu olaylardan sonra RA, tanrıça Nut’tan kendisini cennete tanışmasını istedi. Nut bir ineğe dönüşerek RA’yı sırtına aldı ve gökyüzüne taşıdı. RA bu arada Sazlık Tarlası’nı yarattı ve insanları kendi düzenlerini kurmakla görevlendirdi.
Dünyadaki RA
Dünyayı ve yaşamı RA yarattı ve saltanatı Osiris ile İsis’e verdi. Mevsimler, güneş ışığı ve bereketli topraklar RA’nın dünyaya bıraktığı izlerdir. RA aynı zamanda yazı tanrısı Thoth ve kızı Seshat’ın koruması altında insanlara kutsal metinler de göndermiştir. Bunlar RA adına yapılan tapınaklarda saklanmaktadır.
Yeraltındaki RA
RA gün boyu gökyüzünde geziyor ve gece olduğunda kendini Milyon Ruhun Gemisi’ne çevirerek ölülerle birlikte yeraltına iniyordu. Onun en büyük yardımcısı ölülerin yargıcı Osiris’tir. RA aynı zamanda ölülerin nereye gideceğine de karar verir. Yılan Apophis her gece RA’ya saldırır. Eğer güneş doğduysa bilin ki RA Apophis’i yenmiştir.
Ölüler Kitabı’nda anlatıldığına göre her ruh Osiris’in önünde yargılanıyor. RA ise görünmez bir şekilde her bir yargılamayı izliyor. Farklı tasvirlerde RA’nın kızlarından bir tanesi olan Ma’at bu yargılamalara katılırken görülür. Kararları Osiris veriyor gibi görünse de aslında Ra-Osiris olarak tüm kararlar RA’dan çıkmaktadır.
Yaratıcı RA
Antik Mısır’ın yaratılış hikayelerine baktığımız zaman karşımıza RA, Atum, Ptah ve tanrıça Neith çıkar. Yani aslında RA tek yaratıcı tanrı değildir. Ancak sonraki yıllarda bir tanrı ya da tanrıça hangi isimle anılırsa anılsın onun RA olduğuna inanılmıştır. Buna göre aslında farklı tanrı ve tanrıça isimleri yalnızca RA’nın vasıflarını sembolize etmektedir.
En bilinen yaratılış hikayesine göre RA kendi kendini yarattı ve bir höyüğün üstüne durdu. Penisini kesti ve akan kandan önce otorite Hu’yu ve zihin Sia’yı yarattı. Ardından hava tanrısı Shu’yu yarattı ve Shu kendi gölgesi ile çiftleşerek nem tanrısı Tefnut’u doğurdu. Tefnus ortadan kaybolunca RA’nın Gözü onun peşine düştü ve bulup RA’ya getirdi. RA’nın mutluluktan döktüğü gözyaşları kadını ve erkeği ortaya çıkardı.
Ortaya çıkan insanların yaşayacak yeri olmadığını göre Shu ve Tefnut çiftleşerek toprak Geb’i ve gökyüzü Nut’u yarattılar. Daha sonra Geb ve Nut; Osiris, İsis, Set, Nephthys ve Horus’u yarattı. Yaratılan tüm tanrılara birer görev verildi. Böylece hem dünya düzeni hem de insanlar ile tanrılar arasındaki ilişkiler üretilmiş oldu.
Kral ve kralın babası RA
Sonraki dönemde RA bir kral olarak değil de yeryüzündeki kralların yani firavunların babası olarak görüldü. Firavun Userkaf, RA için ilk tapınağı dikti. Milattan önce 1353 – 1336 yılları arasında yaşamış Akhenaten döneminde RA dışındaki tüm tanrılar yasaklandı. Milattan önce 1336 – 1327 yılları arasında yaşamış Tutankhamun döneminde bir reform daha yapıldı ve diğer tanrılar geri geldi. Milattan önce 30 ile milattan sonra 646 yılları arasındaki Roma dönemine kadar bu inanç sürdü ve sonrasında Hıristiyanlığın yükselmesi ile birlikte RA ve diğer tanrılara tapınma ortadan kalktı.
Mısır mitolojisinin en önemli figürlerinden bir tanesi olan güneş tanrısı RA kimdir sorusunu yanıtlayarak hakkında anlatılan hikayelerden bahsettik. RA ve Mısır mitolojisi hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.