3. Pakistan Teknoloji Zirvesi, 26 Ekim’de İstanbul’da geniş bir katılımla gerçekleşti. Türkiye’de yapılan zirvenin iki ülkenin iş birliğini kuvvetlendirme konusunda büyük önem taşıdığını belirten Pakistan Bilim ve Teknoloji Bakanı Atıf Khan, Haberler.com’dan Şevval Balcı’nın ilişkin sorularını yanıtladı.
“SAVUNMA SANAYİ GİBİ HASSAS ALANLARDAKİ İŞ BİRLİĞİMİZ SÜRÜYOR”
Dünyanın birçok yerinden onlarca kişiyle Türkiye’de gerçekleştirilen Pakistan Teknoloji Zirvesi’nin Türk ve Pakistan şirketleri adına oldukça faydalı geçtiğini kaydeden Khan, Türkiye’deki e-Devlet sisteminden övgüyle bahsederek “Pakistan’da henüz böyle bir girişim yok ancak biz iki projede e-Devlet benzeri yazılımlar yapmak istiyoruz. İlki vatandaşlık merkezlerinde kullanılmak üzere, ikincisi e-Devlet gibi, devlet hizmetlerinin olduğu bir proje. Pakistan’ın da böyle bir sisteme sahip olması için Türkiye ile ortak iş birlikleri yapmak istiyoruz” dedi.
Pakistan Bilim ve Teknoloji Bakanı Atıf Khan’ın, Haberler.com’un yönelttiği sorulara verdiği yanıtlar şu şekilde;
Biraz kendinizden bahseder misiniz?
KP bölgesinde (Hayber-Pahtunhva) geçtiğimiz 8 yıl boyunca başkanlık görevinde bulundum. Eğitim, enerji ve tabii kaynaklar bakanlığı, daha sonrasında turizm bakanlığı, spor, gençlik ve arkeoloji bakanlık görevlerini sürdürdüm. Şu an Bilişim ve Teknolojileri ve Gıda Bakanlığı görevini sürdürmekteyim.
Türkiye’de bulunma amacınız nedir?
Pakistan Teknoloji Zirvesi nedeniyle buradayız. Çoğunluğu Pakistan’dan olmak üzere dünya çapındaki şirketlerle ve dünyanın birçok yerinden toplam 200 insanla Türkiye’de bir araya geldik. Bu teknoloji zirvesinin, Türk ve Pakistan şirketleri adına faydalı olduğunu söyleyebilirim. Ben de konuşmacı olarak buradayım.
Türkiye ve Pakistan hangi konularda iş birliği yapabilir?
Pakistan ve Türkiye arasında halihazırda iş birlikleri mevcut. Savunma sanayi alanında çalışmalarımız mevcut, çünkü Pakistan ve Türkiye’nin çok iyi ilişkileri var. Birbirimize bu konuda güveniyoruz. Savunma sanayi gibi hassas alanlarda tabii ki sahip olduğumuz güvenilir teknolojiye ihtiyaç var. İkincisi Pakistan’da çok büyük bir turizm potansiyeline sahibiz. Türkiye’de turizm kurulu bir düzen üzerinde. Dünyadaki her ülkeden, birçok turist burada. Yani bu durum, iki ülke arasındaki turizm ilişkilerini güçlendirmek için büyük bir fırsat. Üçüncüsü, Türkiye kaliteli gıda ürünlerine sahip. Öncelikli olmak üzere zeytin ve birçok gıdayı Türkiye’den Pakistan’a ihraç ediyoruz. Türkiye gibi, biz de ürettiğimiz gıda ürünlerini dünyanın her yerine ihraç ediyoruz. Dünyanın en kaliteli pirinç, mango ve portakallarını bunları birçok yere ihraç ediyoruz. Türkiye’den tekstili ihraç ettiğiniz gibi bunları da karşılıklı ihraç edebiliriz.
Türk yatırımcılar için Pakistan’da ne gibi fırsatlar bulunuyor ve onlara neler tavsiye edersiniz?
İlk olarak, bilişim sektörü hakkında fikirlerim var. Çünkü Pakistan bilişim teknolojilerinde çok hızlı ve dünya çapında geniş çaplı bir büyüme gösteriyor. Bilişim teknolojileri sektöründe, 1 yıl içinde %47’ye varan ve dünyaya açılan bir ihraç hacmi sağladık. Biz dünyaya olduğu gibi, Türkiye’ye de bilişim hizmetlerini sunuyoruz. Fakat Türkiye’nin bu noktada bir dezavantajı olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de birçok kişi akıcı bir İngilizce konuşamıyor. Pakistan’da durum böyle değil. Özellikle gençlerin büyük kısmı akıcı bir biçimde İngilizce konuşabiliyor. Pakistan ve Türkiye arasında yaptığımız anlaşmalar neticesinde, iki ülkenin de kazançlı çıkacağını düşünüyorum.
Türkiye ve Türk yatırımcılarla ortak projeleriniz nelerdir?
Öncelikle şu an Bilişim Teknolojileri Bakanı olduğum için bununla ilgili iki önemli proje görüyorum. Birincisi e-Devlet uygulaması bunu çok iyi bir girişim olarak değerlendiriyorum. Pakistan’da henüz böyle bir girişim yok ancak biz iki projede e-Devlet benzeri yazılımlar yapmak istiyoruz. İlki vatandaşlık merkezlerinde kullanılmak üzere, ikincisi e-Devlet gibi, devlet hizmetlerinin olduğu bir proje. Pakistan’ın da böyle bir sisteme sahip olması için Türkiye ile ortak iş birlikleri yapmak istiyoruz. Pakistan’dan Türkiye’ye gelen yatırımcılar, genellikle bilişim, eğlence ve turizm alanında yatırımlar yapıyorlar. Ancak tarihsel ve dini yakınlığımızı göz önünde bulundurduğumuzda, Pakistan ve Türkiye arasında daha fazlasına odaklanabileceğimiz birçok alan var. Yapılacak ortak girişimlerle, insanların ve şirketlerin birbiriyle temaslarının daha verimli olabileceğini düşünüyorum. Türkiye ve Pakistan arasında yapılacak girişimlerin iki ülke adına çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Yapılacak yatırımların, yeni bir market oluşturacağını düşünüyorum çünkü, Pakistan dünyada çok büyük popülasyona sahip. 220 milyonluk nüfusuyla, oluşturulacak yeni marketlere birçok fayda sağlayabilir. Bu iki ülke için de çok verimli bir durum yaratabilir.