SETA Genel Müdürü Abdulkadir Çay; Avrupa’da sivil toplum kavramının devlet ile sivil alanı ayrıştırmak için ortaya çıktığını belirterek, Osmanlı’da ise bu iki alanın iç içe geçtiğini ve bu içiçeliğin halen sürdüğünü söyledi.
“DEVLETLE YAN YANA OLMAKTAN GOCUNMAYIZ”
“Sivil toplum” kavramının tartışılması gerektiğini kaydeden Çay şu vurguyu yaptı:
“Bizim toplum devletten kendini ayırmaz, devlet de toplumdan ayırmaz. Biz yaptığımız çalışmalarla devletin tamamlayıcı unsuru olacaksak, bundan çekinmeyiz. Ama Avrupa’da bu kavram ortaya çıkarken, bu ikisini birbirinden ayırmak için ortaya çıkmış. Biz toplum olarak öyle bir toplum değiliz, devletin tamamlayıcı unsur olmasından memnuniyet duyarız, bundan gocunmayız.”
SETA olarak “sivil toplum” kavramına bu şekilde baktıklarını belirten Çay; “Bizim sosyal yapımızla, sivil toplum tanımının ortaya çıktığı yapı birbirine taban tabana zıt” diye konuştu.
“NİYETE UYGUN BİR SİVİL TOPLUM TANIMI”
Çay sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü Avrupa’da devlet insanlardan zorla bazı şeyleri almış, devlet geldiğinde benim eşyama, varlığımı dokunmasın diye düşünmüşler ve ondan kaçınmak için böyle bir hat çekmişler araya. Bizde öyle değil, biz devletle kendimizi hiçbir zaman ayırmamışız, iç içe olmuşuz. Bizim kendi toplum gerçeklerimize, kendi toplumsal dinamiklerimize uygun bir terminoloji geliştirme ihtiyacımız var.”
Bu kavramı artık tartışmak gerektiğini belirten SETA Genel Müdürü Çay; “Bugün insani yardım, vakıf ve dernek çalışmaları anlamında yürütülen faaliyetlerin çeşitliliğine uygun, bu faaliyetlerin arka planındaki niyete uygun bir tanım yapmalıyız. Çünkü birçok insan bu çalışmaları Allah rızası için yapıyor, kimse bir makam-bir mevki elde etmek için bu çalışmalara katılmıyor” dedi.
“SADECE VAKIF KAVRAMI BİLE YETERLİ”
Türkiye’nin ne tam olarak doğu toplumu ne de batı toplumu olduğunu ileri süren Çay; “Bizim kendimize özgü dinamiklerimiz var.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye modeli örneğini hatırlatan SETA Genel Müdürü sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz kendi alanımızda doğru tanımlamayı yapmalıyız, doğru tanımlamayı yaparsak onun üzerinde inşa ettiğimiz şeyler de sağlıklı ilerleyecektir. Diğer türlü işin temelini yanlış inşa ederiz.”
Kendi kafasındaki modeli de anlatan Abdülkadir Çay, sivil toplum kavramının vakıf kavramının önüne geçmesinden rahatsızlık duyduğunu belirterek “Sadece vakıf kavramını kullansak bile daha doğru bir şey yapmış oluruz. Ama günümüzde bu alan o kadar çeşitlendi ki; daha kapsayıcı ve çalışmaları yaparken niyetiortaya koyacak bir kavrama ihtiyaç var” dedi.