25 yaşındaki Anestezi teknikeri Seda T., 9 Ekim günü İstanbul Ortaköy’deki ünlü bir eğlence mekanına gitti. Seda’nın yanında üniversiteden arkadaşı olan Gizem ve Gizem’in annesi Arzu Dermanlı ile teyzesi Burcu Dermanlı vardı. Grup, gecenin ilerleyen saatlerine kadar mekânda eğlendi. Eğlence mekânında bulunan Gizem’in annesi Arzu, mekânda eğlendiği sırada arkadaşı Hakan A. geldi. Gecenin sonunda Hakan A., Arzu’yu ve yanındakileri eve bırakmayı teklif etti. Arzu teklifi kabul etti ancak, Seda bu duruma karşı çıktı.
“SİZİ BİZE GÖTÜRÜYORUM”
Sabah’ın haberine göre mekan çıkışında Arzu’yu ikna edip taksiyle gitmek istediğini söyleyen Seda, ne yapsa işe yaramayınca mecburen araca binmek zorunda kaldı. 4 kadın aracın arkasında otururken 2 erkek arkadaş da ön kısma geçti. Ortaköy üzerinden hareket eden araç köprüye doğru ilerleyince Seda, şoför koltuğunda oturan Hakan’a nereye gittiklerini sordu. Hakan ise “Sizi bize götürüyorum” cevabını verdi.
OTOBANDA İLERLEYEN ARAÇTAN YERE FIRLADI
Seda ile Gizem arasında bir anda eve gitme tartışması çıktı. Seda, araçtan inip taksiye binmek istediğini söylese de Hakan aracı sürmeye devam etti. Araç içerisindeki tartışma alevlendi. Genç kız, yolda 100 km’den fazla hızla seyir halinde olan araçtan bir anda düşerek, yere savruldu. Arkadan gelen başka bir araç tarafından fark edilen Seda, Ataşehir’deki bir hastaneye götürüldü. Tedavi altına alınan genç kızın, kafatasında, burnunda çenesinde ve dişlerinde kırık olduğu belirlendi.
AİLESİNE HEMEN HABER VERMEDİLER
Seda’nın ailesine saatlerce haber verilmezken, hastane yetkilileri tarafından durum karakola bildirildi. Karakolda görevli polis memuru kızın ifadesini almaya çalıştı. Seda, kendisinde olmadığı için ifade veremedi.
BEYİN OMURİLİK SIVISI DAĞILDI
Seda’nın annesi saatler sonra hastaneye geldiğinde ise Gizem, “Özür dilerim yanlışlıkla oldu” diyerek ağlamaya başladı. 15 gün yoğun bakımda kalan Seda’nın annesi günlerce kızının iyileşmesini bekledi. Seda’nın babası Serhat T. ise kızının başına gelenleri öğrenmek için hastaneye gelen polis memurunun bağlı olduğu karakola gitse de bilgi alamadı. Beyin omurilik sıvısı dağılan Seda, günlerce verdiği yaşam savaşını kazandı.
“ŞİKAYETİNİ ÇEK, HASTANE PARASINI ÖDEYELİM”
Yaşananlar sırasında Gizem ve ailesi, araç sürücüsü Hakan ile birlikte Seda’nın annesine hastane masraflarını karşılamak istediğini söyleyerek, “Bize şikâyetçi olmayacağına dair kâğıt imzalayarak verirsen ödemeyi tamamlayacağız” dediler.
“KAPININ AÇILDIĞINI GÖRMESİNE RAĞMEN DURMADI”
Olayla ilgili hukuk savaşı vermeye hazırlanan Seda, “Olay sırasında ben kapının kenarında oturuyordum. Gizem yanımdaydı. Hakan bizi eve bırakmayı teklif ettiğinde kabul etmemiştim. Yine de araca binip, arkadaşlarımı yalnız bırakmak istemedim. Hakan, aracı Anadolu yakasına sürdüğünde ise Gizem’le tartışmaya başladık. Hakan sarhoştu. Kapının açıldığında ışığın yandığını görmesine rağmen durmadı.
“BENİ ÖLECEK ZANNETTİLER”
“Her şey bir anda oldu, kapı açıldı ve düştüm. Gizem ve akrabaları eşyalarımı telefonumu günlerce aileme hiçbir şeyimi vermemişler. Beni ölecek sanıp, eşyalarımı alacak kadar düşük insanlar olduğunu anladım. Tek hatırladığım düştüğüm o an. Yaşadığım bu korkunç olay sonrası halen hafıza kaybı yaşıyorum. Kendime gelemedim. İyileşmem uzun sürecek. Olay sonrası beni arayan avukatlara bile ‘Seda şikayetçi olmayacak’ diyerek telefonu kapatmışlar. Adalete güveniyorum. Sorumlular cezalarını çekecek.” dedi.
“ÖZÜR DİLERİM TEYZE YANLIŞLIKLA İTTİM”
Mağdur kızın annesi Cihan, “Gizem saatler sonra hastanenin ısrarı üzerine, kızımın başına gelen olayları haber verdi. Kızımın başına gelen olaydan 5 saat sonra beni arayarak, ‘Hastaneden imza için çağırıyorlar’ dedi. Gizem, ne olduğunu bile anlatmadı. Telefonda yalvararak ne olduğunu sordum. Tek kelime etmedi. Hastaneye vardığımda Gizem, ‘Özür dilerim teyze yanlışlıkla ittim’ diyerek ağlamaya başladı. Kızımın başına gelen olaydan sorumlu herkes yargı önünde hesap vermeli’ dedi. Mağdur kızın babası Serhat, ‘Polis olayla ilgili hastaneye gelmiş. Fakat memur, olay yerindeki kimsenin ifadesini almadan, alkol ölçümü bile yapmadan hastaneden ayrılmış. Ertesi gün karakola gittiğimde alkollü olan Hakan’ın ifadesini öğleden sonra 3’e kadar bekleyip alkolünü düşürüp, ifadeyi öyle almışlar. Ki o zaman bile Hakan’ın alkollü olduğu ortaya çıktı. Araba son derece lüks olup, kapının kendi kendine açılma olasılığı yok. Polislerin kazayla ilgili çalışmaları da çelişkilidir. Kendisinde olmayan kızımın ifadesini almak için hastaneye gelirken, kaza yerindeki kimsenin ifadesi alınmamıştır. Olayın peşini bırakmayacağız. Kızıma bunları yaşatanlar cezalarını çekmelidir” diye konuştu.
