Sokak kedisiyim dedikse Boji değilim, bütün İstanbul’u nasıl gezeyim? Neyse, İstanbul Radyosu’nun önündekini gördüm, şirin bir şey, üzerine çocuklarını bindirip fotoğraf çekiyor Arap kadınlar. Bir tane de Taksim Meydanı’na koymuşlar, oradaki de Kadıköy’deki Boğa heykeli gibi, atlama tahtasına dönmüş. Gülhane Parkı’ndakini göremedim ama duydum, izdiham varmış önünde. İstanbul’un en nezih, en şık yerlerinden Vali Konağı Caddesi’nde, Vali Konağı’nın da tam karşısında, kafasında kuş olan bir Şahmeran var, kuşunu koparmışlar! Biri de acıdı herhalde yapışkan bantla pansuman yapmış! Kuşun kafası da kırık, ona operasyon yapamamış. Halkımızın sokak mobilyalarına çok şefkatli olduğu söylenemez, gelen turist takımı bizimkilerden beter, sokak kedilerine de tekme atan atana, sanki bizimki can değil. Şahmeran’ın ne olduğunu bilmiyorsanız, ki onları sokaklara koymadan önce ne olduğunu da anlatmak gerekirdi; güçlü, ulu bir kadın kendisi. Bir dişilik ikonu, yılanların şahı, derinlerin kraliçesi. Bu kadarını bilseler kadın ve yılan korkuları vardır, bütün heykelleri taşa bile tutar, şiddet uygularlar, bilmesinler daha iyi!