Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı (TMMOB) Kent Plancıları Odası (ŞPO) Diyarbakır Şubesi, geçtiğimiz günlerde üye ve yöneticilerinin tehdit edildiğini açıklamıştı. Şube tarafından yapılan açıklamada, üye ve yöneticilerinin amaç gösterildiği ve itibarsızlaştırılmak istendiği belirtilmişti.
ŞPO yöneticilerinin aldığı tehditler üzerine bugün TMMOB Diyarbakır Şubesi’nde açıklama yapıldı. TMMOB Amed Vilayet Uyum Konseyi Sekreteri Doğan Hatun, tehditlere boyun eğmeyeceklerini söyledi.
‘MAFYAVARİ STİLDE TEHDİTLER’
Hatun, “Kent ve tabiat sıkıntılarına karşı verdiği demokratik uğraşı ile kamuoyunca bilinen, tüm baskı ve engellemelere karşın mesleksel ve toplumsal ahlaki unsurlarından geri tek bi adım dahi atmayan bölgedeki meslek odalarının günümüze dek onurlu duruşa sahip bir kuruluşu olan TMMOB’nin bileşenlerinden Kent Plancılar Odası idaresi son vakitlerde rantsal projeler uğruna adeta mafyavari üslupta tehditlere maruz kalmışlardır” dedi.
Bu tehditlerin oda idaresi üyelerinin şahsında TMMOB’ye ve hassas tüm bileşenlere yapıldığını söyleyen Hatun, “Dolayısıyla tüm kent ve tabiat savunucuları olarak, adapsız rant hedefli kent talancılarına ve rant projelerine karşı dün olduğu üzere bugün de unsurlarımızdan taviz vermeyeceğiz” diye konuştu.
Kenti rant cenneti olarak gören bölümlerin kamunun hayat alanlarını talan etmesine müsaade vermeyeceklerini tabir eden Hatun, kaliteli ve konforlu bir kent için efor gösterdiklerini, tüzel yollarla yaptıkları itirazlara karşı aldıkları tehditlerin haklı olduklarını ortaya koyduğunu söyledi.
‘KAMUSAL ALANLAR RANTA AÇILDI’
“TMMOB bileşenleri olarak kentimizde yapılan her türlü çalışmayı kamu faydası prensibini gözeterek incelemek ve ilgili maddelere uygunluğunu denetlemekle sorumlu olan kurumlarız” diyen Hatun, şunları söyledi:
“Kentte yapılan çalışmaları kimin yaptığı ya da çalışma yapılan alanlardaki özel mülkiyet yapısı bizlerin inceleme mevzuları ortasında yer almaz. Lakin son süreçte kamu faydasına ters olan ve ilgili maddelerce uygun olmadığı tespit edilen imar düzenlemelerine itiraz ettiğimiz için çeşitli baskı ve tehditlere maruz kalmaktayız. Son kayyum değişikliğinden evvel kent içinde birçok kamusal alan ticari alana dönüştürülmek istenmiş, kamusal niteliği alanların özelleştirilmesiyle zayıflatılmış ve kamusal işlevi yok edilmek istenmiştir. Parçacıl yapılan planlama çalışmalarıyla kentimizin birçok alanında rant alanları yaratılmak istenmiştir. Mesleksel kimliğimizin yanı sıra vatandaş olarak, kentimizde bulunan eğitim, sıhhat, spor alanlarının yok edilmesine karşı durmak zorundayız. Bu alanların özelleşmesine karşı durmak zorundayız. Bu kentin gençlerine ve çocuklarına yaşanabilir bir kent bırakmak zorundayız. Coğrafyanın özelliklerini bilmeyen, tarihini, kültürünü içselleştirmeyen ve yokmuşçasına davranan atanmış yöneticiler bu hassasiyete sahip olmayabilirler lakin yüzyıllardır bu coğrafyada yaşayan bizlerin bu coğrafyanın her karışına dair sorumluluğumuzun ve kelam hakkımızın olduğunu tekrar söz ediyoruz.”
‘MÜCADELE EDECEĞİZ’
“Kentin ömür alanlarına dair tüm karar projelerin halkın toplumsal, kültürel ve ekonomik ömür şartlarına nazaran düzenlenmesi için gayret etmek, bu kentin bugünü ve yarınları için yaşamsal bir haktır” diyen Hatun, “Hiçbir baskıya ve tehdide karşı kamu faydası ilkemizden vazgeçmeyeceğimizi söz ediyoruz. Bu kent için daha unsurlu ve yanlışsız olanın uğraşını vereceğimizi tekrar hatırlatıyoruz” dedi.