Türk Tabipleri Birliği Halk Sıhhati Kolu Yürütme Şurası Üyesi Dr. Ahmet Soysal, Avrupa’nın en büyük nükleer santrali olan Ukrayna’daki Zaporijya santralinin etrafında süren çatışmalardan ziyan görmesi, bir sızıntının yaşanması halinde bizi Çernobil’den daha fazla etkileyeceğini söyledi. Türkiye’nin sıhhat merkezlerini radyoaktif konusunda bilgilendirmesi, iyot tableti stoku yapması gerektiğini belirtti.
Avrupa’nın en büyük nükleer santrali olan ve son periyotta arka arda hücumlarla gündemden düşmeyen Ukrayna’daki Zaporijya santralinde nükleer felaket korkusu Türkiye dahil bölgedeki ülkeleri kaygılandırıyor. Ukraynalı yetkililerin nükleer felakete hazırlık için halka iyot tabletleri dağıtmaya başlaması, Türkiye’nin fecî senaryoya hazır olup olmadığı sorusunu gündeme getirdi.
SÖZCÜ’ye konuşan TTB Halk Sıhhati Kolu Yürütme Şurası Üyesi Dr. Ahmet Soysal, kelamı edilen santralin vurulması halinde Türkiye’nin de Çernobil’den daha fazla etkileneceğini belirtti. Soysal, “Ukrayna’daki nükleer santraller vurulursa biz etkileniriz. Zira Ukrayna’ya çok yakınız. Kelamı edilen nükleer santraller, daha evvelki yıllarda bizi etkileyen Çernobil nükleer santralinden daha yakın. Ne kadar müddette etkilenebileceğimiz rüzgar, yağmur üzere meteorolojik durumlara nazaran değişebilir. Olabilecek nükleer sızıntının boyutuna ve o sızıntıya yapılan müdahaleye nazaran değişebilir. Bu günden bizi ne kadar etkileyebileceğini bilmek mümkün değil” diyerek mümkün bir sızıntı karşısında Türkiye’nin de gerekli tedbirleri alması gerektiğini söyledi.
Türk Tabipleri Birliği Halk Sıhhati Kolu Yürütme Heyeti Üyesi Dr. Ahmet Soysal.
“SAĞLIK TESİSLERİ BİLGİLENDİRİLMELİ”
Uluslararası Atom Gücü Komitesi’nin sızıntıyı onayladığı andan itibaren, sıhhat otoritelerinin bunu kamuoyu ile paylaşması ve tüm süreç boyunca açık olması gerektiğini belirten Dr. Soysal, şu sözleri kulladı:
* “Şimdiden sıhhat tesislerimizin bu bahiste bilgilendirilmesi gerekiyor. Her ne kadar tam muhafaza sağlamazsa da iyot tableti stokuna muhtaçlığımız var, tablet birikimi yapmamız gerekir.
* Ülkemizdeki alarm sistemlerinin daima olarak atmosferdeki radyoaktif artışı, sızıntının olup olmadığı, meteorolojik hareketlerle hangi tarafa dağıldığı, Türkiye’ye gelip gelmediği konusunda vatandaşın bilgilendirilmesi gerekir.
* Rastgele bir radyoaktif bulut gelir ve yağış olursa o vakit ziraî eserlere, besin zincirine radyoaktif girip girmediğinin denetim edilmesi, radyoaktif bulaş görüldüğü andan itibaren ziraî eserlerin radyoaktif atıklar üzere bertaraf edilmesi, tüketilmesinin önlenmesi gerekir.
* Fakat her şeyden evvel insanların aklında bir fikir kalmaması manasında tüm dataların günü gününe kamuoyuyla paylaşılması gerekir.”
“İYOT TABLETLERİ TAM MÜDAFAA SAĞLAMAZ”
Ukrayna’da halka iyot tabletlerinin dağıtılmasını hatırlatan Soysal, “İyot tableti günde bir adet suda eritilerek alınırsa, radyoaktif iyot elementinin gidip tiroit bezlerine bağlanmasını engelliyor. Tiroit kanserini önlüyor. İyot tableti almakla radyasyonun tüm tesirlerinden kurtulmuyorsunuz. Radyasyonun tiroit kanseri olma bahtını azaltıyorsunuz. Radyoaktif iyot dışındaki radyoaktif elementleri almış olursunuz. Tüm organlarınızda kanser olabilir. İyot tableti almak sizi yüzde 100 korumaz” halinde konuştu.
“HAZIRLIKLI OLMALIYIZ”
Halk Sıhhati Uzmanı Dr. Ahmet Soysal, şu sözleri kullandı:
* “Nükleer santrallerin kurşun çekirdeklerle korunuyor lakin, atık depoları, soğutma sistemleri, yakıt depoları konvansiyel silahlara açık yerler. Bilhassa soğutma sistemlerine yapılacak bir hücum yangınlara neden olabilir.
* Ukrayna’daki nükleer santrallerin etrafında çatışmaların olduğunu, evvelki haftalarda da elektrik sistemlerinin kesildiğini, bu santrallerde işçi değişiminin de sağlıklı yapılamadığını biliyoruz.
* Orada çatışan iki tarafta, santrallerin etrafındaki sistemlere atışlarla ilgili bir birini suçluyor. Nükleer silah kullanmanın kademeleri olabilir, lakin toprağa bırakılan bilinçsiz bir birliğin nükleer santrali vurması halinde daha büyük tehlike ortaya çıkacaktır. Bu nedenle nükleer santrallerin tüm dünyada devreden çıkarılması gerekir.”