TÜGVA’nın yazılı açıklamasında, vakfın 5 Ekim’den bugüne sistemli, organize bir saldırıyla karşı karşıya kaldığı iddia edildi.
Açıklamada, “Önce CHP’li İBB yönetimi ve CHP teşkilatları, hiçbir hukuki dayanağı olmadan TÜGVA’nın İstanbul Adalar’daki Gençlik Merkezi’ni işgal etmiş, vakıf eşyalarını yağmalamış ve binamızı gasp etmeye kalkmıştı. Ancak TÜGVA’ya gönül veren gençlerin hukuk çerçevesinde sağlam ve vakur duruşlarından dolayı bu saldırı adeta püskürtülmüştü” denildi.
Ardından TÜGVA’ya karşı ikinci bir saldırı dalgasının başladığı öne sürüldü ve gazeteci Metin Cihan hakkında “Hakkında 4 ayrı suçtan ifadeye çağrılma, arama ve yakalama kararı bulunan, Almanya’da firari olarak yaşayan bir etki ajanı, TÜGVA ile ilgili kamuoyu tarafından ‘Sahte Belgeler Kumpası’ olarak bilinen algı operasyonunu başlatmıştır” ifadeleri kullanıldı.
TÜGVA’YA GÖRE İDDİALAR ASILSIZ
Açıklamada eski bir TÜGVA yöneticisinin Metin Cihan’a gönderdiği ve Cihan’ın da sosyal medyadan paylaştığı bilgilerle ile ilgili “TÜGVA’nın, masa başında hazırlanmış hayal ürünü sahte belgelerin, vakıfla ilgisi olmayan asılsız iddialarla dolu excel dosyalarının, vakıftan çalınan resmi makamlarla yapılan yazışmaların, üyelerin KVKK kapsamında doldurduğu vakıf üyelik sisteminin çalınmasıyla elde edilen bilgilerin planlı bir şekilde manipüle edilmesiyle hazırlanmış sahte belgelerin servis edilmesiyle hedef alındığı” iddiası öne sürüldü.
Kendilerine ile ilgili açıklamaları “linç kampanyası” olarak niteleyen TÜGVA; CHP Genel Başkanı, çeşitli siyasi partilerin milletvekilleri ve yöneticilerinin konuyla ilgili açıklamalarını da “algı operasyonu” olarak niteledi ve CHP Genel Başkanı’na tazminat davası açtıkları bilgisini de paylaştı.
“R.A BELGELERİ KENDİSİ ÜRETTİ”
Açıklamada, TÜGVA ile ilgili bilgileri sızdırdığı öne sürülen ve 24 Kasım’da tutuklanan R.A’nın çalıştığı süre içinde Cihan’a gönderdiği belgeleri kendisinin ürettiği öne sürüldü: “Dosyalarda görünen notları da bizatihi kendisi yazmıştır. Atama dosyaları gibi hiçbir şekilde vakfımızla ilgili olmayan dosyaları da tek başına ya da birileriyle beraber hazırlamış, sanki vakfın belgesiymiş gibi yine PKK, FETÖ gibi terör örgütleriyle ilişkili kişilere servis etmiştir.”