Yayın sırasında ses problemini çözmek için kendisine yardımcı olmaya çalışan İHA kameramanı Ahmet Demir’e tokat atan Muharrem Sarıkaya, Ciner Medya Grubu Ankara Temsilciliği’nden istifa etti. İstifası sonrasında Twitter hesabından bir açıklama yapan Sarıkaya şu ifadeleri kullandı;
“Yaşanan olayla ilgili olarak hiçbir ama, fakat ve mazeret aramıyorum; hayatım boyunca da bu olayla ilgili bir tek amaya, fakata ve mazerete sığınmayacağım. Bu hatayı meslektaşlarıma, onların da aynı duruma düşmemesi için meslek yanlışı olarak örneği olarak anlatacağım.
Hataydı, temsil ettiğim kurum açısından da bana yakışmadı… Kendisinin de açıklamasında olduğu gibi, kameraman Ahmet Demir ve İHA Bölge Müdürü’nden kurumu adına özür diledim.
“CİNER MEDYA YÖNETİMİ VE ARKADAŞLARIMDAN ÖZÜR DİLİYORUM”
İçimde uhde kaldı, bir saat kadar sonra tekrar telefonla aradım, her ikisinden ve ailelerinden özür dilediğimi ilettim. Dün de arayıp özrümü yineledim. Ciner Medya Grubu yönetimi ve çalışma arkadaşlarımdan da özür diliyorum.
Olaya tepki gösteren tüm kamuoyundan, meslektaşlarımdan ve ailemden, onlara böyle bir olayı yaşattığım için de özür diliyorum. Bugün itibarıyla Ciner Medya Grubu Ankara Temsilciliği görevinden ayrılmış bulunuyorum. Saygılarımla.”
İKİ GAZETECİ DAHA “ŞİDDET UYGULADI” İDDİASINDA BULUNDU
Sarıkaya’nın Ahmet Demir’e canlı yayında attığı tokat Türkiye’yi ayağa kaldırırken, olayın ardından HaberTürk’ün eski Ankara muhabiri Aslı Işık ve gazeteci Fergün Atalay da Muharrem Sarıkaya’nın kendilerine şiddet uyguladığı iddiasında bulundu.
“MEDYANIN KELLİ FELLİ ABİLERİ BUNLARIN HEPSİNİ BİLİYOR”
Sarıkaya’nın Twitter’daki özür açıklamasını alıntılayan Gazeteci Atalay, “Muharrem abi, yıllar önce Ankara Devlet Konukevi’ndeki bir basın toplantısında konuşanı göremediğin gerekçesiyle itip kaktığın, mikrofonunu çekiştirdiğin muhabir de bendim. Ama kayıt olmadığı için özür dilemedin tabii. Zaten olayı da beni de hatırlamıyorsundur kesin” ifadelerini kullandı.
“SARIKAYA’NIN RUTİN HAREKETİ BU”
Habertürk’ün eski Ankara muhabiri Aslı Işık ise Twitter’da yaptığı paylaşımda, “Sarıkaya’nın rutin hareketi bu. Adam şiddeti öyle içselleştirmişti ki, 7 aylık hamileyken bana bundan çok daha fazlanı yapmıştı. Medyanın kelli felli abileri bunların hepsini biliyor. Yer Habertürk tarih: 7. 8.2009” dedi.
“7 AYLIK HAMİLEYKEN ŞİDDET GÖRDÜM”
Yıllar önce yaşandığını öne sürdüğü şiddet olayıyla ilgili Dijital Gaste’ye konuşan Habertürk Ankara bürosu eski muhabiri Aslı Işık, Muharrem Sarıkaya’nın uzun bir süre mobbingine maruz kaldığını ve hamileyken şiddet gördüğünü öne sürdü.
Işık, Habertürk’ün Ankara’daki haber merkezinde yaşadığı şiddeti şöyle anlattı:
“Putin 7 Ağustos’ta Ankara’ya gelmişti. Basın toplantısını izlemeye başka bir muhabir gönderdiler. Sonrasında ise gece 10 gibi, yardımcısı Ahmet Dirican haberi benim yazmamı istedi. Ben de izlemediğim bir haberi nasıl yazacağım deyince, Sarıkaya uzaklardan hışımla gelip beni oturduğum sandalyeden iterek düşürdü.”
“GÜNDE 4 İŞE GÖNDERİYORDU”
Şiddet gördüğü esnada büroda birçok muhabir ve yönetici yardımcılarının bulunduğunu belirten Işık, “Olay, gece 10 sularındaydı. O sırada birçok muhabir ve Sarıkaya’nın yardımcıları da büroda bulunuyordu. Birçoğu olayı gördü… Hamile olduğum için sürekli mobbing uyguluyordu. Günde 4 işe gönderiyordu ve eşim işsiz olduğu için mecbur olduğumu bilerek istifaya zorluyordu. Çok uzun ve yorucu bir süreç oldu, 3,5 yıl dayandım. Dava açtım hem işe iade hem tazminat aldım. Ama mobbingde avukat şahit istedi” diye konuştu.
“SÜT İZNİMİ KULLANDIRTMADILAR”
Yaşadığı mobbing nedeniyle mesleğinden soğuduğunu ve işini bırakmak zorunda kaldığını belirten Işık, “Bu süreçte olmayan şeylerden defalarca savunmamı istediler haklı gerekçe olmadığı için işten çıkaramadılar. Süt iznimi kullandırtmadılar. Çok üzüntü verici bir süreçti. Kısaca bir hayatın üstünü örtmek istediler ki bir bakıma örttü de medyadan soğudum ve mesleğimi bıraktım” İfadelerini kullandı.
Işık, gazeteciliği bırakma sebebini ise şu sözlerle aktardı:
Bu meslek bana insanların haklarının peşinde koşarken, kendi haklarını korumaktan aciz olma çaresizliğini hep yaşatmıştır. Yanlış anlaşılmasın, kendi adıma hak arayışından hiç vazgeçmedim. Sadece duyarsız insanların çoğunlukta olduğu bir meslekte kalmak istemedim.